ESOGÜ Kurumsal İletişim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan ESOGÜ Gündem programında konuşan Eyüboğlu çocukların bu süreci atlatmalarında duygularını ifade etmelerine yardımcı olmanın ve merak ettiği sorulara cevap vermenin oldukça önemli olduğunu söyledi. Yaşları fark etmeksizin çocuk ve ergenlerin de afetlerden olumsuz etkilendiklerini belirten Doç. Dr. Eyüboğlu, “Aileler sosyal medyada ya da televizyonda gördükleri haberleri kendi içlerinde değerlendirebilirler ve çocuklarının konu ile ilgili ne düşündüğü, ne hissettiğiyle ilgili konuşma ortamı oluşturabilirler.
Bu gerçekten çocukların en az düzeyde etkilenmesine yardımcı oluyor. Herkesi strese sokan bu süreçte uykular bozulabiliyor, iştah değişebiliyor, gündelik hayat, eğitim hayatı sekteye uğrayabiliyor. Onlar da bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındalar. Soru soramayabiliyorlar, kendi içlerine kapanabiliyorlar ya da kenardan dinleyip izleyebiliyorlar” dedi.
Çocukların beden dillerini iyi değerlendirmek lazım
Çocukların beden dillerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Eyüboğlu, ”Bazen bir konuya, bir sahneye takılıp kaldıklarını görebiliyoruz. Aileler bunu fark edebilirler ve ‘Merak etmiş olabilirsin, bu konuyla ilgili sormak istediğin bir şey var mı?’ ya da ‘Sen şu an ne olup ne bitiyor, neler biliyorsun bu konuyla ilgili?’ gibi onların konuşmasına yardımcı olacak sorular sorup kendilerini ifade etmelerine yardımcı olabiliriz. Bu yaklaşım hem sorunla baş etmelerine hem de yaşadıkları stresi paylaşmalarına yardımcı oluyor. Dayanışma içerisinde süreç daha kolay yönetilebilir oluyor” diye konuştu. Ergenlere de benzer şekilde yaklaşılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Eyüboğlu süreç hakkında ne bilindiğinin kontrol edilmesinin, dayanışma faaliyetleri içerisinde yer alınmasının önemini vurguladı.
Ne zaman profesyonel yardım alınmalı?
Okul yaşamına dönmenin kendini güvende hissettireceğini ve sorunu birlikte göğüsleyebilme imkânı sunduğunu belirten Doç. Dr. Eyüboğlu ebeveynlerin de rutine dönmelerinin oldukça önemli olduğunu, ebeveynlerin iyi hissetmeden çocuk ve gençlerin kendilerini iyi hissetmelerinin pek mümkün olmadığını söyledi. Aşırı irkilme, bazı olaylara seslere fazla tepki verme, alışılmışın dışında fazlaca kaygı yaşama, korku yaşama, fazlaca öfke nöbetleri, rutinde beklenmeyen duygu değişimleri, travmatik oyunlar oynanması, uyku bozuklukları, ebeveynlerden ayrı uyuyamama, uykudan çığlıkla uyanma vb. belirtilerin olması durumunda profesyonel yardım alınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Eyüboğlu “Gündem çok yoğun ve kendimize, sevdiklerimize bu açıdan bakamıyor olabiliriz. Güvenlik ve hayatta kalma ile ilgili önceliklerimiz olabilir, fakat unutmayalım ki bu süreç geçecek ve bir süre sonra çocukların ve gençlerin psikolojik etkileriyle baş başa kalacağız” diyerek belirtilere karşı dikkatli olunmasının öneminin altını çizdi.
ASAYİŞ
14 saat önceASAYİŞ
19 saat önceASAYİŞ
21 saat önceASAYİŞ
21 saat önceSPOR
3 gün önceASAYİŞ
7 gün önceASAYİŞ
7 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.