Çok güzel ama yetmez!

Camia güzel bir hava yakaladı.

Yeni çalıştırıcı, yenilenen umut ve artan beklenti yeni bir sinerji oluşturdu.

Uzun zaman sonra stadyumda hoşa giden futbol vardı, atmosferde coşku ve keyif hakimdi. Kan değişiminin iyi geldiği muhakkak.

Demek ki Ertuğrul Sağlam’ın gitmesi gerekiyormuş. Takımı frenliyordu” yorumlarına çok sık tanık olduk. Oynattığı oyun tatmin edici değildi. Gidiş şeklini ise doğru bulmuyorum. Hakkının yenmesini ise asla onaylamıyorum. Daha önceki yazıda sıkıntıları detaylıca satırlara dökmüştüm. Tekrara düşmeyeceğim.

Değişim her zaman umut ve yeni heyecan getirmekle birlikte etkili faktörün yalnızca Ertuğrul Sağlam’ın gitmesi olduğunu düşünmüyorum. Beraberinde söze dökülen ödenmeyen paralar, futbolcu ailesinin mağdur edilmiş olması, sponsorluk iptali, taraftarın endişeyle başlayan tepkisini ve yönetimi topun ağzına getiren çözülme görüntüsünü atlamamak lazım.

Bu kırılma eşiğinde;

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, kulüp başkanı Recep Durul ve teknik direktör Ertuğrul Sağlam üçgenindeki birçok detay söylenti olarak kaldı. Ancak Durul dik duruş sergiledi. Kocaelispor’un kimseye gebe olmayacağını, tasvip etmediğim bazı ifadeleri de kullanarak ortaya koydu. Kuşkusuz Büyükşehir desteği olmadan yol alması imkansıza yakın. Kendisi de bunu içsellikle kabul ediyor. Ertuğrul Hoca’nın ardından söylemleri taraftarı ikiye böldü. Derken camiayı kenetleyebilecek yeni bir isim takımın başına getirildi; İsmet Taşdemir. Karnesi ve duruşu takdir edilen Taşdemir’in gelişi, futbolculara ödeme yapılması, sponsorluğun geri kazanılması Durul’u bu süreçten güçlenerek çıkardı.

Üzerine cuma akşamı sahadaki takımın mücadelesi ve ortaya koyduğu oyun taraftarı ateşledi. Rahat oyun ve skorla kazanmak Taşdemir’in maça başlarken endişe veren oyuncu seçimlerini de kıymetlendirdi. “Demek ki bildiği varmış” dedirtti. Cesur olarak görülen seçimleri hanesine ilk maçtan ilave artı puan yazdırdı. Basın toplantısındaki mütevazi ve yine de temkinli açıklamaları da yerindeydi, kenara yazdık.

Henüz ilk maçıydı. Bizler de temkinliyiz. ‘Çok güzel ama yetmez’ diyerek istikrar beklediğimizi vurguluyorum.

Düşme hattıyla play-off hattı arasında 5 puanlık fark varken lider Kocaelispor’un ikinci sıradaki Bandırma ile arasındaki 5 puan çok değerli.

Bu hafta her şey lehimize işledi. Bakalım, Ziraat Türkiye Kupası’nda grup maçlarının ilkinde kardeş Antalyaspor karşısında nasıl bir oyun izleyeceğiz?

Maç öncesi her iki kulübün sosyal medya üzerinden birbirine ve camialarına verdiği mesajlar çok güzeldi.

Sanki iki sevgilinin özlemine tanık olduk.

Kocaelisporlular her maçta istisnasız Antalyaspor atkısı açar, keza Antalyalılar da öyle. Dilerim bu dostluğa gölge düşürecek en küçük bir sorun dahi yaşanmaz.

Zira böylesi görüntülere rastlamak çok zor.

Kupa maçına konsantre olmuşluğun yanı sıra teknik ekip ve yönetimin gündeminde transfer de var. Makas daraldı, transfer serbestisi kapıya dayandı.

Bence yeni hoca belirlendiğinde de ‘belli değil’ denirken bile çoktan belirlenmiş olan nokta transferlere ve takıma uyumlarına. Bu akşam maçı konuşacağız elbette ancak yarın yine ‘Kim gelecek, kim gidecek?’ sorularına maruz kalacağız.

Takipteyiz.

Netice olarak Kocaelispor’da ayaklar frenden çekildi, gaza basıldı. Umarım sonraki maçlarda tribüne yansıması da olur. Zira seyirci ortalaması diğer takımların üzerinde olmasına rağmen amatörde rekorlar kıran Kocaelispor’un çok çok gerisinde.

Üstelik Süper Lig’e bu kadar yakınken.