Cihan Atik

Cihan Atik

22 Eylül 2024 Pazar

Bülent Uygun Kocaeli Duysun için reçeteyi yazdı

Bülent Uygun Kocaeli Duysun için reçeteyi yazdı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bazen hayatta sırf yaptığınız iş ile başarı hikayesi yazmış olsanız bile, ekmek yediğiniz işe, geleceğiniz olan gençlere, güzel projeler bırakmanız gerekmektedir.
2007 beri söylediğim kanunlarla alakalı hep taktir ettiler ama kimse bu projelerin hayata geçmesini sağlamadı. Her ortamda söyledim, yalvardım, eleştirildim, tenkit edildim. Hatta hakemler profesyonel olması için mücadele ederken, başkanları beni kendi başkanıma şikayet etti. Sonuç itibari ile profesyonel olmalarını başardım ama öyle bir zaman geliyor, söylem yerine sessiz bir protesto ediyorsun o söylemlerinizden daha çok etki ediyor. Yıllardır söylediklerinin hayata geçmediği bir ortamda sessiz protesto ile hayata geçmiş oluyor.
Yıllar önce Antalya’nın Kadriye ilçesinde, Milli Takımlar Olimpiyat Köyü kurulması için, 600 dönüm arsanın TFF’ye bağışlanması için, hibe edilmesini Hüseyin Kantoz tarafından sağlamıştım.
O zaman ki başkan kabul etmedi, etmek istemedi. Mecburiyetten gitti, gördü. Olmaması için almaza yattılar. Oraya şimdi Land of Legends yaptılar Orada, Milli Takım için olimpiyat köyü kurulacak, tüm milli takımlar kamp tesisleri olacak, aynı zamanda huzurevi, hastane olacaktı. Onların kibirleri yüzünden bu güzel projem boşa gitmiş oldu en çok üzüldüğüm konu bu olmuştu.
Sonra Sivasspor ile Şampiyonlar Ligi’ne gittiğimiz yıl, rahmetli Hasan Doğan Sivas’a ziyaretimize geldi. ‘Hocam tebrik ederim. Anadolu’dan baş kaldıran takım olarak herkesin ufkunu açtınız. Dile bizden ne dilersen’ dedi. Bende kendisine; ‘Başkanım projem var’ dedim. Riva için çizdiğim ay-yıldız şeklinde tesislerin yapılması senden rica ediyorum demiştim. Başkanım hemen talimat verdi ama yapmaya ömrü yetmedi başlattığı proje Sonrasında sağ olsun Yıldırım Demirören başkanımız yaparak hayata geçirdi. Şahsen açılışa bizi çağırmadılar ama olsun hayata geçmesi bize yetti arttı bile. Ülke futbolunun, Avrupa ve Dünya arenasında mücadele etmesi için yapılması gereken bir çok proje bulunduğu inancındayım bunlar için futbol devrimi yapılması gerekiyor düşüncesindeyim. Neler diye soracaksanız
Dernekler halen, 2 senede bir rutin olarak İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı Müfettişlerince denetlemekte. Ancak bu denetleme mali açıdan değil, sadece kayıt düzenine ilişkin olarak yapılmaktaydı. Son meclis kanunu ile şirketleşme ve sorumlulukları artan kulüp yapıları, UEFA’nın da görüşü alınmak suretiyle, bütün spor kulüplerinin Sayıştay denetimine benzer bir denetime tabi tutulması daha doğru olacağı düşüncesindeyim.
Bu kapsamda ya spor dernekleri/ şirketleri ile doğrudan ve dolaylı iştirakleri 6085 Sayılı Sayıştay Kanuna dahil edilebilir ya da dernekler kanununda ve Türk Ticaret Kanunun da bu yönde bir düzenleme yapılmalıdır.
Dernekler kanununda dernek yönetim kurulu üyelerinin, Türk Ticaret Kanunun da spor dernekleri/şirketleri ile doğrudan ve dolaylı iştiraklerinin yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerinin sorumluluklarını düzenleyen hükümler biraz daha ağırlaştırılabilir. Zaman aşımı süresi uzatılabilir, ibranın etkisi azaltılabilir.
Bu kapsamda Türk Ticaret Kanunu’nun 9.,11.,32.,33., maddelerinde ve dernekler yönetmeliğinin 39. Maddesi yeniden, spor hukukçuları tarafından düzenlenmelidir.
Her ne kadar yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu ile ilgisi görünmese de, spor kulüplerinde ki dernek üyelik ve genel kurul sistemi mutlaka ıslah edilmeli. Çünkü Anadolu’da her yönetim kendi adamını üye yapıyor ve genel kurula bunları taşıyarak kolayca ibra olduklarını görüyoruz. Kendilerine yakın olan kişileri, toplantı divan heyetine seçtirip, genel kurul toplantılarını istedikleri gibi idare ettirdiklerini de göz önüne aldığınızda, bazı takımlarda kongrelerin hukuka ve usule uygun yapılmadığını görüyoruz. Bunların önüne geçmek için dernek üyelik sisteminin yeniden düzenlenmeli, genel kurallar devlet gözetim ve denetiminde yapılmalı, genel kurulu devletin tayin ettiği divan kurulu idare etmeli, dernek genel kurallarında mutlaka emniyet güçleri bulunmalı. Bu kapsamda dernekler kanunu ve dernekler tüzüğünün üyelik ve genel kurula ilişkin maddeleri yeniden düzenlenmeli düşüncesindeyim.
İl valisi yetkileri, sportif anlamda müdahil olarak düzenleme yapılmalıdır. Kulüplerin yöneticilerini belirlerken yönetimlerde, spor akademisi yöneticilik bölümü, mali müşavir, avukat, basın yayın mezunu ve spor branşıyla uğraşmış, spesifik kriterlere sahip kişilerin yönetim kurulunda bulunması ve en az 11 kişiden oluşması gibi Türk sporu için yararlı olacak kararlar çıkartılmalıdır.
Sporcuların sağlık sigortası için sözleşme bedelinin % 5’i kesilerek, ailesini kapsayacak şekilde özel sağlık sigortası, emeklilik hayat sigortası yapılması, 55 yaşından sonra emeklilik maaşı alabilmesinin sağlanması, hem sporcuların geleceğinin güvence altına almasını, hem de sosyo-ekonomik olarak doğru bir karar olacaktır.
Spor vakfımızda yıllardır bizlerden kesilen 200 milyon TL para kasada bulunmakta olup, bu paralarla sporculara belirli illerde huzurevi yapılması, 4 bölgede (Ankara, İzmir, İstanbul, Diyarbakır) sporcu sağlık hastanesinin yapılması gerekmektedir. Vakıf ise maalesef ne etliye, ne sütlüye karışmayıp, yıllardır tekelinde hiç bir proje üretmeden devam etmekte.
Sporcuların %25, teknik direktörlerin %30 vergilerini kendileri verecek şekilde kanun çıkarılması, yabancı futbolculardan %15 vergi kesilmesi gerekmektedir. Spor adamlarının ve kulüp çalışanlarının SGK primlerinin kulüp tarafından devlete yaptırılması gerekmektedir. Bu şekilde kulüpler hem borç batağına sürüklenmez hem de gelir gider dengesi sağlanmış olacaktır.
Hakemlerin yarı profesyonel olması, SGK ve hayat sigortası yapılması, iyi yönettikleri maçlar için prim verilmesi ve bağımsız bir kurum haline getirilerek TFF’den ayrı, kulüpler tarafından seçilen kişinin başkan yapılması, fakat TFF başkanına bağlı yönetilmesi gerekmektedir.
Federasyonun, alt yapıdaki her kulübe, UEFA Pro ve A lisanslı, tudor lisanslı hoca tahsis etmesi ve maaşın da federasyon tarafından ödenmesi bir başka husustur. Ancak her kulübün TFF bünyesinde ismi kayıtlı olan bu hocayı değiştirme hakkına sahip olması. Belirlenen kriterlere uygun olan, TFF’ye bağlı hocayla çalışması elzemdir.
Sahte faturalarla para aktarımının durdurulması adına federasyonun kendi bünyesinde mühendis ve mimar alarak, tesis yaptırmak isteyen kulüpler için proje çizdirip takip edilmesi ve denetlenmesi şarttır.
Fazla harcamaların kısıtlanması adına, gelir-gider tablosuna göre harcama yapılması, eğer fazla harcama yapıldıysa o an görevde bulunan ve harcamayı yapan yönetim kurulunun farkı ödemesi önemlidir.
Menajerlik payının % 5 verilmesi ve bu verilerin menajerlik faturası karşılığında olması, asla futbolcunun sözleşmesine yazılmaması, yazıldığı ortaya çıkarsa o kulüp bedelin 2 katını devlete vergi cezası olarak, hem menajerden hem kulüpten tahsis edilmesi çok önemli bir tespitimdir. Bonservis bedellerinin federasyon birimleri tarafından takip edilerek, yine federasyon tarafından banka yoluyla kulüp adına ödenmesi. Her ödemenin banka yoluyla yapılma mecburiyetinin getirilmesi, herhangi bir şartta kulübe yatacak paranın mutlaka ve mutlaka, kulübün kendi hesabından, başka bir hesaba yatırılmaması (haciz vs. dahil) olsa bile TFF tarafından belirlenen/belirtilen hesaplara yatırılma mecburiyeti getirilmesi, ödemelerde teknik adamların ve sporcuların her şartta 1. sırada alacaklı olması, transfer kriterlerinin getirilmesi, oyuncuların A ve Ümit Milli olması şartı getirilmesi Türk futbolu için önemli adımlar olacaktır.
3.lig ve 2.lig de %90, 1. Lig de %80 vergi borçlarının sıfırlanmış olması, geri kalan miktarın ise 1 yıllık süre içerisinde ödenmesi şartı getirilmeli, kulüplerin tamamen borçsuz duruma getirilmesi sağlayarak yeni kanun tasarısıyla beraber sistemin oturması sağlanır.
Spor adamlarının maç vs. izlemeleri için yeşil pasaport çıkarılmasının kolaylaştırılması, proje bankası oluşturularak Türk Sporunun reforma teşvik edilmesi ve eksiklerin tespit edilmesi için başta akil insanlardan sporun içerisindeki avukat, hoca vs projelerinden yararlanılması, tüm kulüplere yedek kulübesinde sportif direktör bulundurulması zorunluğunun getirilmesi gibi birçok projeyi yaklaşık 2007 yılından beri söylemekteyim.
Bir zamanlar gençlerde Avrupa Dünya Şampiyonu olurken, şimdi maalesef grupları bile geçmez olduk. Tüm bu süreç içerisinde söylediğimiz; bilgisiz insanların bilgili insanların yerinde olması, ahbap çavuş ilişkisiyle yürütülen sistemin çarpıkları, maalesef bu durumlara gelmemizi sağlamış durumdadır.
Ülkemizde o kadar yetenekli özel sporcular bulunmaktadır ki doğru eğitim gerekli donanımla geleceğimiz olan gençlerimizle ülke futbolumuz arzuladığımız yerlerde olacaktır. Sağlıcakla Allah’a emanet olun.
Bülent Uygun
Teknik Direktör

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

free temp mail