DOLAR 39,9039 EURO 46,8737 STERLİN 54,7732 GRAM ALTIN 4.223,06 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.501
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo

HABERLER

“Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar”

Bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine başlandı.

Giriş: 18.11.2024 20:13 | Güncelleme: 18.11.2024 23:13
Paylaş
“Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar”

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında bugün 22’si  tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına başlandı. Konferans salonunda görülen duruşma öncesi avukatlar, baro başkanları, milletvekilleri salona girdi.  Duruşmaya ayrıca Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu, İstanbul 2 No'lu Baro, Muğla Barosu, Tekirdağ Barosu, Diyarbakır Barosu, Bursa Barosu, Denizli Barosu, Mardin Barosu, Kırklareli Barosu başkanları da katıldı. Duruşmada mahkeme başkanının taraf olmayanların salondan çıkarılması önerisi üzerine milletvekilleri ve baro başkanları arasında tartışma yaşandı. Bunun üzerine mahkeme, 15 dakika ara verdi. Verilen aranın ardından 22'si tutuklu toplam 41 sanık duruşma salonuna alındı. Sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından davanın ilk celsesinin görülmesine başlandı. 
 
  Örgüt lideri aylık gelirinin 400 bin TL olduğunu söyledi 
  Kimlik tespitleri esnasında sanık kürsüsüne çıkan örgüt lideri Fırat Sarı aylık gelirinin 400 bin TL olduğunu söyledi. 
 
  Başka şikayetçinin olduğu ortaya çıktı 
  Duruşmada mağdur olduğunu belirterek dilekçe sunan başka vatandaşların olduğu da belirtildi. Gelen yeni dilekçelerin savcılık makamı tarafından değerlendirileceği öğrenildi. Duruşma dosyaya gelen evrakların okunması ile devam edildi. 
 
  İlk celseye 45 dakikalık ara verildi 
  Duruşmaya Ses ve Görüntülü Sistemi (SEGBİS) sisteminde yaşanan teknik bir aksaklık nedeniyle 45 dakika ara verildi.  



  Söz verilen sanık Fırat Sarı, “Söyleyecek bir şeyim yok” dedi.  
 
  “Yapılan yanlışlıklar, usülsüzlükler var” 
  Savunma için söz verilen tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı ise, “Bazı konularda üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Sadece telefon tapeleri üzerinden bir bilirkişi raporu hazırlanmış. Yaklaşık 10 yıldır hemşire olarak görev yapıyorum. Dönem dönem farklı hastanelerde çalıştım. Sanıkların çoğu arkadaşımdı. Hepimiz sağlık sektöründeyiz zaten. Fırat Sarı'yı Reyap Hastanesi'nden tanıyorum. Bazı sistemlerde yapılan yanlışlıklar, usülsüzlükler var. Ben 10 senedir çalışıyorum. Evrak üzerinde oynamalar hep yapılıyordu daha fazla para almak için. Sistemde detaylı bakıldığında binlerce şikayet göreceksiniz. Ben bir kuruş fazladan para kazanmadım. Şu an İstanbul'da özel hastanelerin yüzde 80-90'ınında bebek yoğun bakımda doktor durmuyor. Sistem bu şekilde. Bizim neden müdahale ettiğimiz söyleniyor. Müdahale etmezsek yine suçluyuz. Benim hiçbir şekilde ailelerle para alışverişim olmadı. Eşzamanlı denetim yapıldı. Denetim sırasında kimseden emir almadım. İyi hasta, kötü hasta şeklinde şablonlarımız vardı. Bunlar gerçeğe aykırı mıydı diye sorarsanız evet gerçeğe aykırıydı. Ama SGK sistemine geçmiyorduk bunları” dedi. 

Hakan Doğukan Taşçı, “Ben ilaçları satıp sanık Hasan Basri'ye parasını verirdim. Fırat Sarı böyle talimat vermişti çünkü. Bu bebeklerin kullanması gereken bir ilaç. Sigortası varsa SGK karşılıyor. Bu ürün zaten zayi oluyordu, çöpe gidiyordu. İhtiyacı olan hastaya vermeme durumu söz konusu değil. Çok ufak da komisyon alıyorduk, 600 lira. Doktor yerinde olmadığında acil durumlarda bebeklere işlem yaptığım oluyordu. Gıyasettin Mert ile çok tartışıyordum. Ben ambulans şoförü Gıyasettin Mert'i şikayet ettim zaten. Şafak Hastanesi'nde sürekli ihmali ölen hastalardan da bahsettim şikayetimde ama elimde çok fazla kanıt yoktu. Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyorlar mesela. Hasta kabulü konusunda basit bir hastaysa Fırat Sarı'ya danışıp, kendimin kabul ettiği de oluyordu. Burada eksiklik doktorun olmamasından kaynaklanıyor. Doktor yoksa ve hastaya müdahale edilemeyecekse çocuk zaten ölecek. Ben buna göz yumamadığım için müdahale ediyordum” diye konuştu. 

Yenidoğan çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılanmasına yarın devam edilecek.  

Yorumlar

×

Haber Arama