Haber: Rahim Varol
Kocaeli Duysun okurları için yıllardır siyasetin içinde olan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili adayı Pelin Filiz Coştur’a sorular sorduk…
1977’de Ankara’da doğdum. Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra Yüksek lisans ve Doktoramı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı’nda yaptım. Yardımcı Üreme Teknikleri alanında üst eğitimimi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezi’nde tamamladıktan sonra Almanya Lübeck Üniversitesi Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi’nde eğitim aldım.
10 yıl Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştım. Avrupa’da 11 ayrı ülkede ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Tüp Bebek konusunda çalışmalara katıldım. 2 sene İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak ders verdim. Uzun bir süre özel bir hastanenin Tüp Bebek Merkezinde Embriyolog Doktor olarak Laboratuvar sorumluluğu görevini yürüttüm.
İşimin yanı sıra, Ekim 2018- Kasım 2022 yılları arasında 4 yıl boyunca İYİ Parti İzmit İlçe Başkanlığı görevinde bulundum. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Serdar Filiz ile evliyim ve 2 çocuk annesiyim.
2. Siyasete girme nedeniniz, siyasetten beklentileriniz var mı? Kısaca alabilir miyiz?
Ülkemizin gitgide kurucu değerlerinden uzaklaştığı, umutsuzluğun hâkim olduğu, insanların sürekli kutuplaştırıldığı bir ortamda yeni yüzlerin ortaya çıkması ve kurucu değerlerimizin her ne şartta olursa olsun sahiplenilmesi gerektiğini düşünerek siyasete girdim. Çünkü her birimizin bu ülke için gözünü kırpmadan canını feda edenlere karşı çok büyük vefa borcu var.
2017 referandumunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi ucube bir sistem kabul edildi. Bu sistemin ülkemizi getirdiği nokta ortada. Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener büyük bir cesaretle ve birçok engele rağmen 2017 yılında İYİ Parti’yi kurunca onun yanında yer almaya karar verdim. Zaten Sn. Akşener’i uzun zamandır takip edip hayranlık duyuyordum.
Önce İl Yönetim Kurulu Üyeliği, sonra İl Başkan Vekilliği daha sonra da İzmit İlçe Başkanlığı görevine getirildim ve Ekim 2018-Kasım 2022 tarihleri arasında 4 yıl bu görevi yürüttüm.
Türk Milleti çok daha iyi yaşamayı hak ediyor. Demokrasiden uzaklaşmış, milletin iradesinin yok sayıldığı, hukuk ve adaletin bittiği, yanlış ekonomi politikaları yüzünden halkın giderek fakirleştiği bu kâbustan artık uyanmamız gerekiyor. Daha İYİ bir Türkiye, çocuklarımıza daha güzel bir gelecek sunabilmek için bu düzene artık “Dur” demek gerekiyor.
Eşimle, ailemle, beraber yol yürüdüğüm arkadaşlarımla ve parti büyüklerimizle yoğun görüşmeler yaptıktan sonra milletvekilliği adaylığına çıkmam gerektiği konusunda çok fazla geri bildirim aldım. Sonuçta şu anda İYİ Parti Kocaeli 4. Sıra milletvekili adayıyım.
5 yıldır siyasetin içindeyim ve bunun 4 yılını İzmir İlçe Başkanı olarak geçirdim. Bu süreçte gitmediğim köy, mahalle kalmadı. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz denir. Ben her zaman şeffaf, dürüst ve kucaklayıcı oldum. Ocu bucu diye ayırmadım insanları. Herkesin derdini derdim bildim ve çözüm bulabilmek için elimden ne geliyorsa yaptım.
Ben öncelikle yaşadığım kente faydalı, insanların yüreğine dokunan, sorunlarını kendi sorunu olarak görüp ona göre çözüm bulmaya çalışan biri olduğumu herkese göstermek istiyorum. Ülkemizin yeniden kurucu ayarlarına dönmesi, insanlarımızın güvenli ve adil koşullarda yaşaması, gençlerimizin gelecek kaygısının olmadığı ortamları sağlamak amacıyla bana nerede görev verilirse orada görevimi yapmaya hazırım.
Eğer seçilecek olursam, Kocaeli’nin çok iyi bir sesi olacağımın sözünü çok rahat verebilirim. Meclisin çalışma günlerinde Ankara’da onun dışındaki her gün Kocaeli’de ve halkımızın içinde olup dertlerini sürekli Meclise taşıyacağım.
Kocaeli’deki sorunların bir kısmı ülke sorunlarının bir parçası. Genel anlamda ülkedeki liyakat sorununu ortadan kaldırdığımızda ve buna bağlı olarak ekonomiyi rayına sokup adalete güveni yeniden kurduğumuzda yerel sorunların bir kısmını da çözmüş oluruz. Kocaeli çok güzel bir şehir. Sanayisi, kültürü, tarihi, üniversitesi, spor takımları, her şeyi var. Ancak yıllardır kentimizin pek çok sorunu çözülmemiş.
Öncelikle bu bölge bir deprem bölgesi. Şubat ayında 11 ilimizi etkileyen depremde yaşananlar ortada. Çok hızlı bir şekilde acil afet planını devreye sokmamız ve bölgemizde beklenen depremde yaşanabilecek hazarı en aza indirmek için gerekli önlemleri şimdiden almamız gerekiyor.
Kocaeli bir sanayi şehri bundan dolayı çevre kirliliği üst düzeyde. Kanser vakaları oldukça yüksek. Trafik gittikçe sorun olmaya başlıyor. Sanatsal alanlar ve insanların hoşça vakit geçirebileği alanlar son derece kısıtlı. Bunların yanı sıra Karadeniz, Marmara ve Sapanca gölüne kıyılarımız var. Kartepemiz ve dağlara doğru harika bir doğamız var. Yani turizm için çok elverişli bir bölge.
Benim en büyük avantajlarımdan biri 10 yıl Kocaeli Üniversitesinde görev yaptım. Eşim Tıp Fakültesinde öğretim üyesi yani geniş bir akademik çevremiz var. Maalesef şimdiye kadar Kocaeli’nin sorunlarının çözümüne Üniversitemizin ciddi bir katkısı olmadı. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Bir şekilde üniversitedeki hocalarımızın projelerini, görüşlerini şehir hayatına aktarmamız gerekiyor.
Eğer milletvekili olursam akademik aklın şehrimizin sorunlarının çözümünde çok daha etkili olmasını sağlayacağım. Üniversitemizin birçok bölümünde çok değerli hocalarımız var. Jeoloji, Jeofizik, Çevre Mühendisliği, Kimya Mühendisliğindeki hocalarımızın projeleriyle hem depreme karşı hem çevre kirliliğine karşı önlemler içeren yeni bir şehir yapılanmasının hayata geçirilmesi için çalışacağım.
Sanayi-üniversite işbirliğinin çok daha etkin olması için çaba göstereceğim.
Onkoloji Enstitüsü ve Kanser hastanesi kurulması için yoğun çaba sarf edeceğim.
Kocaeli’de tarihi ve kültürü çok zengin. Turizmin geliştirilmesi ve turistik yeni rotaların oluşturulması için elimden geleni yapacağım.
Akademik aklın kent sorunlarının çözümünde kullanılması için her şeyi yapacağım.
Sorunları en iyi bilenler arasında STK’larımız var. 4 yıldır STK’larımızla hep iç içe oldum, onların görüşleri çok önemli.
Benim için bir diğer önemli konu da hayvan dostlarımız.
Benim annem uzun yıllar Hayvanları Koruma Derneği’nde görev aldı. Evinin bahçesinde onlarca hayvana bakıyor. Kız kardeşim veteriner hekim. Bizim ailemizde hayvanseverlik siyasetin önünde geliyor. Dolayısıyla ben dezavantajlı gruplar olarak adlandırdığımız kadınlar, çocuklar ve sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmalar yapmak istiyorum, bunun için de güçlü konumda olmam gerekiyor.
Bunların yanı sıra, İlçe Başkanı olduğum sürede üniversite gençliği ile yakın ilişkilerim oldu. Onların enerjisinden üst düzeyde faydalanmamız gerekiyor. Milletvekili olduğumda da kurmuş olduğum ilişkileri insan kaynağı olarak devam ettirmek istiyorum.
Sonuç olarak, parlamento çatısı altında getireceğim tekliflerle hem ülke sorunlarının hem de şehrimizin sorunlarının çözümünde el kaldırıp indiren değil bir görüş ortaya koyan bir vekil olmak istiyorum.
Bunu kenar mahalle diye düşünmemek lazım. Eğitim sistemi baştan sona yanlış. Sürekli değiştirerek yapboz tahtasına çevirdiler. Bizim Millet İttifakı olarak iktidara geldiğimizde izleyeceğimiz bir yol haritası var. Eğitim de öncelikli konularımızdan biri.
Kenar mahallelerde ya da köylerimizde kapanmış olan okullarımız yapılandırarak yeniden açılacak.
Tüm okullarımızın altyapıları oluşturarak okul öncesi eğitim 1 yıl zorunlu ve ücretsiz olacak. Tam gün eğitime geçilecek. Sınıfların kalabalık olduğu yerlerde yeni okul yapımına öncelik verilecek. Kapatılan köy okulları yeniden açılacak ve taşımalı eğitime son verilecek. Birleştirilmiş sınıf uygulaması kaldırılacak. Kız çocukların okullaşma ve okula devam oranını artıracak destek ve teşvikler sağlanacak.
Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz. Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde ücretsiz temin edeceğiz.
Anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız.
Çocuklarımıza üç yaşından itibaren; dil, zeka ve beceri gelişimlerini, doğayı tanımalarını, değerler eğitimini, kişisel, fiziksel ve eğitsel gelişmelerini sağlayacağız. Özel eğitime ihtiyacı olan dezavantajlı çocukların eğitime erişiminin önündeki tüm engelleri kaldıracağız.
Her okulda temel eserleri içeren kütüphane kuracak, söz konusu kütüphanelerden yaz aylarında bölge sakinlerinin de istifade etmesini sağlayacağız.
Her türlü eğitim ve öğretim hizmetinden alınan KDV’yi indireceğiz.
Ben 4 yıl boyunca sürekli mahallelerde ve köylerde olduğum için az çok sorunların neler olduğunu biliyorum. Öncelikle her mahallenin kendine özgü sorunları var. Bir de tüm şehri kapsayan kentleşmeyle ilgili sorunlar var. Her ne kadar mahallelerdeki sorunların yerel belediyeler ve Büyükşehir belediyeleri tarafından saptanması ve çözüme ulaştırılması gerekse de tüm yapılacakları kontrol edip denetleyecek şekilde merkezi olarak bazı adımların atılması gerekiyor.
Bunun için öncelikle Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kurulacak. İnsanların betonların arasına sıkıştırıldığı, komşuluk ilişkilerinin yitirildiği, sosyal gelişimlerini aksatarak birbirinden uzaklaştırıldığı yüksek katlı betonlaşma terk edilecek.
Kentsel dönüşüm projeleri çok önemli. Nüfus yoğunluğu, kamusal alanlar, ulaşım, eğitim, sağlık, yeşil alan ve alışveriş alanları planlanacak ve riskli alanlarda yaşayanların, mahalli yönetimlerin, STK ve meslek odalarının sürece katılmaları sağlanacak.
Mahalle düzeyinde komşuluk bahçeleri, yağmur suyu hasadı ve kullanımı, mahalle ormanı, otopark, spor alanları, güneş ve jeotermal enerji üretim sistemlerini içerecek yerleşim planları yapılacak. Sokak aydınlatması, ulaşım mesafesi, sabit ve hareketli kameraların artırılması ile kentlerimiz ve mahallelerimiz güvenle yaşanacak hale getirilecek.
Bunların yanı sıra, eğer vekil seçilecek olursam sürekli muhtarlarımızla ve mahalle ileri gelenleriyle bir araya gelerek çözülemeyen sorunların çözülmesi konusunda hem yerel yetkililerle hem de Mecliste gerekli tüm adımları atacağım.
7. Muhtarlar ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Vekil olursanız Muhtarlar arasında ayrıştırma yapar mısınız?
Muhtarlarımızı yerel yöneticilerimiz olarak görüyorum. Mahalle ve köylerimizin sorunlarını en iyi bilen, bunların çözümü konusunda yetkili mercileri bilgilendiren görevlilerimizdir. Muhtarlarımızın en önemli görevlerinin yaşadığımız çevrenin yaşam kalitesinin artırılmasında aracı olmaları olduğunu düşünüyorum. Diğer sorumlulukları yanında bu anlamda çok önemli bir rol üstleniyorlar.
Muhtarlarımız bu kadar önemliyken AKP iktidarında iktidar partisinin mahalle temsilcisi konumuna düşürüldüler. Yıllardır son derece saygın bir görev üstlenen muhtarlarımızın sorumlulukları ve saygınlıkları ellerinden alındı.
Biz iktidara geldiğimizde muhtarlarımızın eski saygınlıklarını ve görevlerini iade edeceğiz.
Muhtarlar arasında ayrım yapmak demek mahallelerimiz ve vatandaşlarımız arasında ayrım yapmak demektir. Biz yıllardır süren ayrımcılığı ortadan kaldırmak için iktidar olmak istiyoruz. Özellikle de ben 4 yıldır parti yakınlığı gözetmeksizin pek çok muhtarımızı ziyaret ederek onların değerli görüşlerine başvurdum. Vekil olduğumda da asla ayrım gözetmeksizin iletişimde olmaya devam edeceğim ve ihtiyaçlarının karşılanmasında elimden geleni yapacağım.
Ülkemiz aslında çok zengin bir ülke ama inanılmaz bir israf ve adaletsiz bir paylaşım var.
Ülkemizin zenginliklerini ve gelirlerini paylaşmada adalet olmayınca hem çalışanlarımız hem de emeklilerimiz ciddi zorluk yaşıyor. En zor durumda olan da emeklilerimiz. 30-40 yıl devlete hizmet ettikten sonra artık dinlenip huzur bulacağı yaşta emeklilerimizin para hesabı yapması iktidarın ayıbıdır. Ben emekli maaşı en az asgari ücret kadar olmalı ya da şu kadar olmalı yaklaşımını doğru bulmuyorum. Benim kriterim insan onuruna yaraşır şekilde yaşamaktır. Ülkemizin de bunu sağlayacak imkânları vardır.
Biz iktidara geldiğimizde kamuda israfa son verecek kapsamlı bir program uygulayacağız. İtibar gerekçesine sığınılarak gerçekleştirilen tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz. Ekonomide güven ve istikrar ortamını tesis ederek tüm vatandaşlarımızın insan onuruna yaraşır gelir elde etmelerini sağlayacağız.
9. Tarım ve Hayvancılık adına düşünceleriniz nelerdir? Sizce Tarım ve Hayvancılık hangi aşamada? Bu konuda kırsal mahalle seçmenleriniz ile bu konuyu konuştunuz mu?
Şu an ülkemizdeki iktidar dışında neredeyse tüm dünya gıdaya kolay erişim için büyük yatırımlar yapıyor. AKP iktidarı ise üreticiyi hiçe sayarak, verimli tarım arazilerini yapılaşmaya açarak, üretim üzerindeki verdileri artırarak ve sürekli ithalat yaparak kendi çiftçimizi heba etti. Son 20 yılda bırakın kendi kendimize yetmeyi saman ithal duruma geldik. Uygulanan yanlış politikalar sonucunda bugün soğan 30 TL oldu, etin kilosu 350-400 TL.
İktidara geldiğimizde öncelik konularımızın başında tarım ve hayvancılık geliyor.
Öncelikle, üretimde kullandığınız mazotta ÖTV’yi kaldıracak, gübre ve tohum maliyetinin yarısını destek olarak geri vereceğiz.
Tarımda kullandığınız elektrik tarifesi düşürülecek, sulama ve elektrik faturanız hasattan sonra tahsil edilecek.
Ürün taban fiyatları, sizin yeniden üretim yapmayı isteyeceğiniz şekilde belirlenecek.
Ürün alım fiyatları siz ekim yapmadan önce ilan edilecek. Destekler tarla sürülmeden, süt sağılmadan, besi hayvanı kesilmeden önce verilecek, diğer destek ödemeleri de üretim sonrası 90 gün içinde ödenecek.
Bankalardan ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullandığınız kredinin faizi silinip, yeniden yapılandırılacak.
BAĞ-KUR prim ödemelerinizi hasat sonrası faizsiz ödeyeceksiniz ve sağlık güvencesinden faydalanacaksınız.
Toprağı az olan ya da toprağı olmayıp üretim yapmak isteyen çiftçilerimize toprak verilecek.
Tarlasını ekemeyen, bahçesine, bağına bakamayan yaşlı, engelli başta olmak üzere ihtiyaç sahibi çiftçiye, üretimden hasada kadar destek verilecek.
Ülkemizin kaynakları barajlar başta olmak üzere tarımsal sulama projelerinde kullanılacak.
Hayvancılıkla uğraşan ancak mali gücü yeterli olmayan ailelere hibe, ucuz kredi ve ucuz damızlık hayvan desteği sağlanacak.
Gençlerin gıda, tarım ve hayvancılık alanındaki girişimlerini desteklenecek, Genç Çiftçi tanımını genişleterek daha fazla gencin bu desteklerden yararlanabilmesi sağlanacak.
Böylece, alınan önlem ve teşviklerle beraber ülkemizi yeniden kendi kendine yeter duruma getireceğiz.
Ülkemiz her ne kadar son 5 yıl gibi görünse de aslında 20 yıldır tek adam tarafından yönetiliyor. 20 yıl önce çeyrek altın aldığımız paraya şimdi 1 kg soğan alabiliyoruz. Bunun en temel nedeni de uygulanan yanlış politikalara iktidar milletvekillerinin karşı çıkamaması.
Biz daha iktidara gelmeden Millet İttifakı olarak çok kapsamlı bir Ortak Mutabakat Metni imzaladık. Yani ekonomiden sağlığa kadar izlenecek tüm yol haritası belli. Bu metin dışında bir adım atılmayacak. Burada bir sorun yok. Ancak ortak metin dışında herhangi bir konuda partimiz benim düşünceme uymayan bir karar alırsa mutlaka çekincelerimi iletirim ve imzamın gerektiği yerde şerh koyarım. Ama yürekten inanıyor ve biliyorum ki benim partim bu ülkeye ve vatandaşlarımıza zarar verebilecek hiçbir adım atmaz.
11.Özellikle birçok kenar mahallede yıkılmaya terk edilmiş tarihimize sahip çıkma konusunda neler yaparsınız?
Geçmişimizi yok saymak kendimizi yok saymaktır. Nasıl aile geçmişimizi unutmuyorsak tarihi ve kültürel miraslarımıza da sahip çıkmak bir vatandaşlık görevidir.
Millet İttifakının Mutabakat Metninde kültür konusuna özel bir yer ayrılmış durumda.
Mesela biz iktidara geldiğimizde Kültürel Mirası Koruma Enstitüsü kurulacak. Bütçeden kültür ve sanata ayrılan kaynaklar artırılıp özel kesimin bu alana daha fazla destek olmasını teşvik edilecek.
Yerel ve özgün kültürel faaliyetlerin gerçekleştirileceği kültür evlerinin kurulması ve yaygınlaşmasını desteklenecek.
Tarihi ve kültürel değerlerimizin korunarak geleceğe aktarılmasını sağlayacak nitelikte iklimlendirme, ısı, ışık gibi bilimsel tekniklerin kullanılması sağlanacak.
Tarihi ve kültürel miras alanlarının mutlaka yöresel rehber eşliğinde ziyaret edilmesi ve bu sayede ziyaretçilerin doğru bilgilendirilmeleri sağlanacak.
Tarihi ve kültürel değerlerin bulunduğu alanlara ulaşım ve trafik düzenlemeleri yapılacak, gerekli işaretleme ve bilgilendirme levhaları alana zarar vermeyecek şekilde gelişen teknolojiden de faydalanarak yerleştirilecek.
Kentsel siluet ve dokuyu korumak adına koruma amaçlı imar planlarında tampon bölgeler oluşturulacak ve Tarihi Kentsel Peyzaja ilişkin yasal ve yönetsel çerçeveyi güçlendirilecek.
Dolayısıyla ben de bu çerçevede tarihi miraslarımızın kaderine terk edilmesi değil korunup sahip çıkılması konusunda üzerime düşeni yapacağım.
Eğer vekil seçilecek olursam, belediyelerimizle sürekli iletişim halinde olarak her mahallede her yaştan insanın kullanabileceği tam teşekküllü açık ve kapalı tesislerin yapımına önem verilmesi ve tesislerin kolay erişilebilir olmasını sağlanacak adımlar atacağım.
Yerel yönetimlerle işbirliği içinde sosyo-ekonomik yönden dezavantajlı mahallelerde ücretsiz spor organizasyonları düzenlenip bu mahallelerdeki gençlerin profesyonel spor eğitimleri için burslar verilmesi konusunda her desteği vereceğim.
Sanatçıların bir araya geleceği, konaklama ve sağlık hizmetlerinin de verileceği Dayanışma Merkezlerinin kurulmasına katkı sağlayacağım. Gençlere kültür ve sanat aktivitelerinden ücretsiz yararlanabilmeleri için Kültür Kartı verilmesini sağlayacağım.
Özellikle kadınlarımızın bir iş sahibi olabilmeleri için kadın istihdamını destekleyecek meslek edindirme ve teknik beceri eğitimlerini çeşitlendirip yaygınlaştıracak adımlar atılmasını sağlayacağım.
Sağlık konusu sadece kenar mahallelerimizde değil tüm şehir için bir sorun. Şehir hastanelerinin açılmaya başlamasıyla birlikte merkezlerde yer alan bir çok hastane kapanacak, bu da sağlıkta yığılmaya ve ulaşımda sıkıntılara yol açacak.
Biz iktidara geldiğimizde her mahallede bir sağlık ocağı açılması ve Aile Sağlık Merkezlerinin sayısının artırılması konusunda çalışmalar yapacağım.
Ayrıca, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerinin sayısının artırılması ve teknik altyapısının güçlendirilmesi konusunda adımlar atacağım.
Devlette maaşların gününde yatması, yıllık izinlerin ve çalışma saatlerinin belli olması, sosyal güvencenin garanti olması gençlerin memur olmayı istemesinde önemli nedenler.
Memur demek emir alan demektir. Devlet memurluğu tabiî ki önemli ancak gönül isterdi ki gençlerimiz kendi işlerini kurup kendilerinin patronu olmayı istesinler. Maalesef AKP iktidarı gençlerimizin hayal kurmasını bile zorlaştırdı.
Biz iktidara geldiğimizde, istihdamı artırmak için sağlayacağımız hibe, vergi, prim, kredi, diğer finansman ve benzeri teşviklerle hem gençlerimizin istihdamını artıracağız hem de kendi işlerini kurmalarını destekleyeceğiz.
Bununla birlikte, Yerel yönetimler bünyesinde her kentte şirketlerin ve 15-24 yaş arası tüm gençlerin üye olabileceği, gençleri iş ve staj imkanlarıyla buluşturacak bir “Kent Kariyer Merkezi” kurulmasını sağlayacağız.
Öncelikle gençlerimizin iş bulamaması ve sosyal imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle kötü alışkanlıklara yönelme durumları artıyor. Özellikle yeni nesil sentetik uyuşturucuların çok ucuz olup her yerde rahatlıkla bulunabilmesi nedeniyle uyuşturucu bağımlılığı giderek artması ülkemiz için ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Biz gençlerimizin madde bağımlılığı konusunda çok hassas davranıyoruz. Mutabakat Metninde de bu konu çok özel olarak değerlendiriliyor.
Biz iktidara geldiğimizde, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM) ve Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) yenilenecek, alt yapı, araç-gereç, yatak sayısı ve personel açısından güçlendirilecek, sayılarını artırılacak ve 81 ilimize yaygınlaştırılacak.
Ülkemizin 7 bölgesine içerisinde tıbbi tedavi, rehabilitasyon, hobi ve meslek edindirme programlarının olduğu merkezler kurulacak. Rehabilitasyon gören bağımlıların istihdamı için Toplum Yararına Çalışma Programlarının %5’i bu kişilere ayrılacak.
Uyuşturucu baronlarının, organize suç örgütü üyelerinin faaliyet yürütmeleri engellenecek. Ulusal ve uluslararası işbirliklerine giderek uyuşturucu üretim, ticareti ve tüketimine karşı çok boyutlu olarak mücadele edilecek.
Sınırlarımızda uydu sistemleri, drone ve kolluk gücü takviyesi yaparak sınırlarımızı güvenlik altına alacak ve kaçak göçmenlerle beraber uyuşturucu girişi engellenecek.
Kargo yoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığının yoğun olduğu illerde kargo toplanma merkezlerine ilave X-RAY cihazı kurulması sağlanacak. Hudut kapılarındaki uyuşturucuyla mücadele personeli ve narkotik köpek sayıları arttırılacak.
Gençleri uyuşturucu çetelerinin elinden kurtarmak için, okul çıkış saatlerinde ve öğle aralarında okullar ve yakın çevresinde sivil narko-timlerinin sürekli görev yapması sağlanacak.
Belediyelerin, metruk ve yıkılmaya yüz tutmuş binaları ya güvenlik altına alması veya yıkması sağlanacak. 18 yaş altı ve eğitime devam eden gençlere uyuşturucu veya kimyasal uyuşturucu satıcılarına yönelik cezalar en az 2 katına çıkarılacak, bu suçlarda infaz indirimleri uygulanmayacak.
Uyuşturucu ile mücadelede gönüllü katılımı özendirecek, emekli olmuş güvenlik personelinin ve mahalle muhtarları ile tedavi edilen bağımlıların gönüllü olarak mücadeleye katılımları teşvik edilecek.
ASAYİŞ
21 saat önceSPOR
21 saat önceASAYİŞ
1 gün önceASAYİŞ
2 gün önceBÖLGE HABERLERİ
3 gün önceASAYİŞ
3 gün önceASAYİŞ
4 gün önce