700 yıllık, yaşayan Osmanlı Köyü: Cumalıkızık

700 yıllık, yaşayan Osmanlı Köyü: Cumalıkızık

ABONE OL
7 Temmuz 2022 23:37
700 yıllık, yaşayan Osmanlı Köyü: Cumalıkızık
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumalıkızık, Bursa’ya 10 kilometre, Yıldırım ilçesine 3 kilometre uzaklıkta yer alan, kestane ve incir ağaçları arasında yan yana duran cumbalı evleri ve daracık parke taşlı sokaklarıyla, rengarenk boyalı evleri ve kırmızı kiremitli çatılarıyla, Osmanlı dönemine ait en iyi sivil mimari örneğidir. Uludağ’ın güney eteklerine kurulmuş 5 Kızık köyünden biri olan Cumalıkızık, 700 yıllık bir vakıf köyüdür. Anadolu’nun köy dokusuna uygun olarak doğayla içiçe konumlanan Cumalıkızık evleri, önemli bir kültür mirasıdır. Cumalıkızık, içlerinde yaşamların sürdüğü evleri, tarihi, doğal ve kültürel değerleriyle UNESCO dünya tarihi miras listesine de adaydır. Son yıllarda tarihi dokusu nedeniyle sık sık dizi ve film çekimlerine sahne olan Cumalıkızık, günümüzde doğal bir film platosu haline gelmiştir.

Tokat dolaylarında yaşamakta olan Oğuz boylarından Kızık’lar, Karakeçili aşiretinin bulunduğu bölgelere göç ederek, Ertuğrul Gazi’den yerleşmek için yurt isterler. Ancak Karakeçili aşireti, Kızıklar’ın bu istemine karşı çıkar. Bunun üzerine Ertuğrul Gazi, düşmanlıklar doğmaması için Kızıklar’a, Uludağ’ın, o zamanki adıyla Keşiş Dağı’nın kuzey eteklerinde yer gösterir. İki Oğuz boyu arasında sürekli dostluk sağlamak için de Kızık Boyu Beyi’nin 7 oğlunu Karakeçili aşiretinden 7 güzel kızla evlendirir. Osmanlı Beyliği, kuruluşuyla birlikte kısa zamanda bölgeye hakim olmayı başarmış, 1326 yılında Bursa’yı, 1330 yılında İznik’i fethederek, yörede varlığını kesin olarak kabul ettirmiştir. Böylece Osmanlı halkının bu topraklara yerleşerek kentler ve köyler oluşturması sağlanmıştır. Köyün tarihi, yapılan araştırmalarda, Uludağ eteklerindeki “Ihlamurcu” mevkiinde Bizans devrine ait bir kilise kalıntısı ile daha da eski olduğu kanısına varılmıştır. Bulunan kilise kalıntıları 1969 yılında tespit edilmiş, Bursa Arkeoloji Müzesi’ne nakledilmiştir. Köyün tarihsel dokusu ve yapıları, 1980’de Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararı ile koruma altına alınarak, her türlü yapılaşma izne bağlanmıştır. Köy, 1981’de “Kentsel ve Doğal Sit Alanı” olarak belirlenmiştir. Cumalıkızık, 1989 yılında Yıldırım Belediyesi’ne bağlı olarak mahalle statüsüne geçmiştir.

Cumalıkızık evleri genelde üç katlıdır; birbirine akraba olan ailelerin birlikte, tam bir işbirliği ve uyum içinde yaşamlarını sürdürdüğü bilinmektedir. Yaklaşık 10 hektarlık bir alanda kurulmuş olan Cumalıkızık Köyü’nde bulunan 270 dolayındaki evin yüzde 60’ında halen oturulmaktadır. 730 nüfuslu Cumalıkızık’ta tescilli yapı sayısı 133’dür. Bunlardan ikisi anıtsal yapı (cami ve hamam), 128’i de sivil mimarlık örneği yapıdır. Ayrıca köy meydanında tescili yapılmış iki anıtsal çınar ve caminin doğusunda çeşme vardır. Geleneksel Osmanlı yerleşimlerinde gözlemlenen cami, köy kahvesi ve ulu çınar üçlemesinin oluşturduğu merkez Cumalıkızık’ta da görülmektedir. Topografyaya göre şekillenmiş organik sokak dokusunu oluşturan yapılar, bölgenin karakteristik özelliklerine göre tasarlanmıştır. Bu nedenle her sivil mimari yapı örneği, diğerinden farklıdır. Bu farklılık köy dokusunu zenginleştirmiştir. Köyde iki kişinin yan yana yürümesinin mümkün olamayacağı darlıkta sokaklara da rastlanır. Sokaklar belli bir plan göstermez. Yapılışları, eğimli köy arazisine uygun olup, bazı sokaklar bu nedenle çıkmaz niteliktedir. Yassı taş döşemeli dar sokakların orta kısımları, yağışlı günlerde suyun akıp gitmesi için sokak hafif çukur bir kanal haline sokulmuştur. Bu özellik köyün özgün yapısının bir parçasıdır. Zemini taş döşeli sokağın, ortasında yer alan eğimli yüzey, saçaklardan gelen yağmur suyunu evlerin cephesinden uzaklaştırmanın yanı sıra, köyün en üst noktasında yer alan kaynaktan, suyun bilinçli bir şekilde dağıtımında da kullanılmaktadır. Bahçe sulamada kullanılan bu su düzeneği, köyün yaz aylarında serinlemesine de yardımcı olmaktadır. Uludağ’ın Kırkpınar’ından çıkan ve Balıklı vadisinden akan su ise Cumalıkızık köyünün batısından, Fidyekızık köyünün da doğusundan geçer. Su, köyün en önemli can damarıdır. Ünlü “Cumalıkızık Evleri” moloz taş, ahşap ve kerpiçten yapılır, genelde üç katlıdır. Evler yapılırken aile mahremiyetine son derece özen gösterilmiştir. Üst katlardaki pencereleri kafesli ve cumbalı olan evler, dışarıdan içerisi görülmeyecek şekilde inşa edilmiştir. Cumalıkızık evlerinde kullanılan yapı malzemesi başta moloz taş olmak üzere, ağaç ve kerpiçtir. Evler sarı, beyaz, mor ve mavi renklerde boyanmıştır.

Son yıllarda Cumalıkızık’ta restore edilen birçok ev, lokanta, çay bahçesi ve butik otele dönüştürülürken, köyün geleneksel ürünleri meydana kurulan tezgahlarda sosyo-ekonomik yaşam içinde önemli bir yere sahip olan kadınlar tarafından ziyaretçilere sunulmaktadır. Tamamen doğal ürünlerden oluşan Cumalıkızık köy kahvaltısı, gözleme, ahududu, böğürtlen ve bunlardan yapılan reçellerle, tarhana ve köy eriştesi meşhurdur. Her yıl Haziran ayında yapılan Ahududu Şenliği de büyük ilgi görmektedir. Şenlik, 2010 yılından itibaren Kültür Bakanlığı’nın katkılarıyla “Cumalıkızık Festivali” olarak düzenlenmektedir.

GEZİLECEK YERLER

Cumalıkızık Camii

Kitabesi olmadığından yapılış tarihi, yapanı ve yaptıranı hakkında bilgi bulunmamaktadır. Caminin üç yüz yıl önce yapıldığı anlatılmakla birlikte, günümüzdeki izlere bakılarak 1916 tarihinde ciddi bir onarım geçirdiği bilinmektedir. 1950-1955 yıllarında bugünkü şeklini aldığı doğu batı uzantısında genişletilmiştir. Ahşap tavanı değiştirilmiş, orijinal mihrabı güneybatıda bulunmasına rağmen kapatılarak bugünkü mihrap yapılmıştır.

Cumalıkızık Hamamı

Hamamın güney doğusundaki kapıdan soyunma bölümüne girilir. Buradaki diğer kapıdan külhan (ateşlik) kısmına geçilir. Burası kuzey güney uzantılı, dikdörtgen planlı, beşik tonozlu su deposuna bağlanmaktadır. Ateşlik kısmında tuğla örgülü bir niş yer almaktadır. Hamamın ılıklık, sıcaklık, su deposu ve traşlık bölümleri orijinal olup, soyunma, külhan ve tuvalet kısımları sonradan yapılmıştır.

Zekiye Hatun Çeşmesi

Caminin doğu cephesinde çift merdivenin altındaki 2.10 metre genişliğinde, 1.60 metre derinliğinde ve 1.85 metre yüksekliğindeki beşik tonozlu nişin içindedir. Beyaz mermerden yapılmış ayna taşının yanları plasterli, üstü silmelidir. Köşeler yarım kemerli olup, bir satırlık Osmanlıca kitabesinde “Sahhibül hayrat vel hasenat Zekiye Hatun vakfıdır. Sene 1316 (1917)” yazılıdır.

Cumalıkızık Etnoğrafya Müzesi ve Sanat Evi

1992 yılında açılan Cumalıkızık Etroğrafya Müzesi ve Sanat Evi köy meydanındadır. Köyün geçmişine ait çeşitli eşyaların halk tarafından bağışlanmasıyla 18, 19 ve 20. yüzyıllara ait güzel bir koleksiyon oluşturulmuştur. Salondaki eserler girişin solundan başlayarak, cemakanlı vitrinler ile bir orta vitrinde sergilenmektedir. Müzede, Orhan Bey’in köye verdiği bir berat bulunmaktadır. Bahçesinde at arabaları, dibek taşı, yalak, üzüm çiğneme teknesi gibi nesneler, müzenin içinde ev eşyaları, mutfak eşyaları, aydınlatma ve ısınma araçları, av malzemeleri, Uludağ’da bir zamanlar sürüler halinde yaşayan geyiklerden kalma dev geyik boynuzu, semerler sergilenir.

Anıt Çınarlar

Köyün girişinde Eğrek Mahallesi’ndeki meydanda ziyaretçileri iki tane çınar karşılar. Bunlardan daha genç olanın gövde çevresi 4 metredir. Gövde iki ana dala ayrılmakta, bunlardan dokuz kol çıkmaktadır. Genç görünüşü, gür dal ve yapraklarıyla Cumalıkızık’ın bol suyuyla beslenmektedir. Diğer çınarın gövde çevresi 6 metredir. Gövde üzerinde oluşan urlar ve dikili hatlar dikkat çekmektedir. Gövdesi iki ana kola ayrıldıktan sonra on iki dalla genişleyip yükselmektedir. Bu çınar da genç, gür ve bol suyla beslenmekte olduğunu belgeleyen koyu yeşil iri yapraklıdır.

ULAŞIM

Bursa’nın doğusunda, Ankara karayolunun 10. kilometresinden güneye Uludağ yamaçlarına giden yol, 3 kilometre sonra, Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini günümüze kadar koruyan Cumalıkızık yerleşimine ulaşır. Cumalıkızık’a, Bursa şehir merkezinden de minibüs ve belediye otobüsleri aracılığıyla yaklaşık yarım saatte ulaşmak mümkündür.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r