Kocaeli'de partililerle bir araya gelen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Bu büyük milleti böldürtmeyeceğiz. Bu vatan topraklarından bir çakıl taşı vermeyeceğiz. 2 devlet, 2 dil, bayrak isteyecekler biliyoruz. 2 bayrak, 2 devlet istenirse biz de üzerimize düşeni yaparız. Kılıç hakkımız neyse onun icatlarını yerine getiririz. Onlar bu milleti bizi tanımıyorlar. Kılıcımız keskin olsun" dedi. 

  İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Kocaeli'de gerçekleştirilen Yerel Yönetimler Buluşması'nda partililerle bir araya geldi. Kocaeli Kongre Merkezi'nde partililere seslenen Dervişoğlu, "Türkiye'nin her yerine gidiyoruz. Gecemizi gündüzümüze katarak, çalışmalarımızı sürdürmeye ve sizlere layık olmaya gayret sarf ediyoruz. Çok kritik bir süreçte üzerime tarihi bir sorumluluk yüklediniz. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek benim boynumun borcu olsun. Siz hiçbir yerde beni mahcup etmediniz. Ben de sizin başınızı bir kere bile yere indirmeyeceğim. Bundan emin olabilirsiniz. Türkiye'de ne olursa olsun, kimler neyi planlıyor oluyorlarsa olsunlar, kim hangi melun planın parçası olarak bu ülkenin geleceğine dair olumsuz adımların atılmasına çanak tutsun hiç umurumuzda değildir. Biz çıktığımız yoldan taviz vermeden yürüyeceğiz. Bizim mücadelemiz hak, demokrasi içindir. Bizim mücadelemiz adalet eşitlik hürriyet içindir. Bizim mücadelemiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu büyük Türkiye Cumhuriyeti içindir. Bu mücadelede sizlerle omuz omuza yürüyor olmaktan bahtiyarım, gururluyum" diye konuştu.

  "Büyükşehirlerde 20 bin liradan aşağı ev kirası yok"

  "Türkiye'nin paylaşılması ve üzerinde konuşulması icap eden çok sayıda problemi var" diyen Dervişoğlu, "Türkiye'de ciddi bir ekonomik krizden kaynaklı yeşil sıkıntısı var. Emeklilerimizin sabit gelirlilerimizin tencerelerini kaynatamadığı, evlatlarını okutamadığı, doyuramadığı bir ülkede yaşıyoruz. Gençler geleceğe dair ümitlerini yitirmiş, biz de kuyruklarında istikbal arıyorlar. İlan edilen asgari ücrete ve emekli artışlarına bakınız. Türkiye'nin hiçbir yerinde o maaşlarla yaşayabilmek mümkün değildir. Büyükşehirlerde 20 bin liradan aşağı ev kirası yok. Barınma giderlerini karşılayabilecek miktarda bir asgari ücretle bu memleketin evlatlarına çalış, kazan, yaşa diyorlar. Bunların verdikleri maaş değil sadakadır. Allah'ın izniyle zamanı gelecek bunun hesabını bu millet sandıkta soracaktır" şeklinde konuştu.

  "Türk milleti artık Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti iktidarını bulunduğu yerden indirmek için binlerce gerekçenin sahibidir"

  Milletin hesap soracağını dike getiren Dervişoğlu," Millet biriktiriyor. Millet sorunlarının çözülemediğini görüyor ve bunun hesabını soracak zamanı bekliyor. Sandık, Türk milletinin karar yetkisini kullandığı yerdir. Türk milletinin sağduyusuna inanmak lazımdır. Bir muhalefet partisinin genel başkanıyım ama milletin almış olduğu kararı hiçbir zaman sorgulamadım. Ben içimde yetiştiğim bu büyük milletin ferasetine de kararına da her zaman saygı duymuşumdur. Bu zamana kadar Adalet ve Kalkınma Partisi'ni iktidara taşımak için onlarca gerekçesi olan Türk milleti artık Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti iktidarını bulunduğu yerden indirmek için binlerce gerekçenin sahibidir ve bunun gereğini mutlaka ama mutlaka yapacaktır" ifadelerini kullandı.

  "Bizi farklı farklı problemlerin içine çekerek boğmaya kalkışanlar var"

  Ülkede açlık ve sefalet, umutsuzluk hüküm sürdüğünü söyleyen Dervişoğlu, "Cumhuriyet kurulduğundan beri birçok problemle karşı karşıya kaldık. Ama o problemlerin aşılabilmesi için de üzerimize düşen mücadeleyi sergiledik. Bugün bambaşka bir noktadayız. Bir taraftan tencerelerimizi kaynatamıyoruz. Çocuklarımıza istikbal vadedemiyoruz. Tarlalarımızı ekiyoruz, ektiğimiz ürünün karşılığını alamıyoruz. Toprağa düşürdüğümüz ter, fidan olması gerekirken kuruyor. Ne işçimiz, ne çiftçimiz, ne memurumuz akıttığı terin karşılığını alamıyor. Bunun mücadelesini vermemiz gerekirken Türkiye'nin önüne hiç tartışılmaması icap eden konuları getirmek suretiyle gerçekleri gölgelemeye çalışanlar var. Bizi farklı farklı problemlerin içine çekerek boğmaya kalkışanlar var. Yani şeytan taşlamaktan Kabe'yi tavaf etmemize fırsat bırakmayan bir iletişim tekniği kullanan iktidarla ve onun ortağıyla karşıyayız. Ama şart ne olursa olsun gittiğimiz her yerde Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu, Türk milletinin karşı karşıya bulunduğu problemi anlatmaya, o problemlerin çözümüne katkı sağlamaya gayret sarf edeceğiz" dedi.

  "Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün torunlarıyız"

  Konuşmasını sürdüren İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Onların bizi boğmak istedikleri bataklığa düşmeyeceğiz. Onlar bizi asmak istedikleri bataklıkta çırpına çırpına boğulacak. İYİ Parti'nin güneşi yükselecektir. Türkiye'de vatandaş halinden muzdariptir, dertlidir. Kendisini çaresiz hissetmektedir. Derdine olabilecek, derdine çare olabilecek siyasi kurumlar ve siyasi şahsiyetler aramaktadır. Türk milletinin derdine derman olabilmek, haliyle hemhal, derdiyle hem dert olabilmek için yollara çıktık ve üzerinden 7 yıldan fazla bir zaman geçti. Hepinizin İYİ Parti'nin kuruluş harcına akıttığı terin şahidim. Dün bizimle beraber olanlar, geçmişte bizde birlikte olup, mücadelemize katkı sağlayıp bugün birtakım küskünlükler ve dargınlıklar yüzünden aramızda olmayan, bizden farklı düşünmemesine rağmen bizimle aynı ortamda bulunmayan arkadaşlarımıza sesleniyorum. Bu çağrım sadece bizim kuruluş harcımıza emek veren, ter akıtan dava arkadaşlarıma değil, büyük milletime de çağrıda bulunuyorum. Cumhuriyetin kuruluşu neyse, Cumhuriyet kuruluş sürecinde mücadeleyi verdiyse bugün de benzer bir mücadelenin verilmesi icap ediyor. Biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün torunlarıyız. Dava arkadaşlarımızla bu büyük milletin mensuplarıyla bilecek bir Bandırma Vapuru inecek bir Samsun Limanı mutlaka buluruz Allah'ın izniyle" şeklinde konuştu.

  "Bozkurt işaretini işareti iş olsun diye yapıp o işarete layık olmayanlar var"

  Sık sık konuşması alkış ve sloganlarla kesilen Dervişoğlu, bozkurt işareti yapanlara, "Geldiğimiz yerden de kaynaklı olarak memnuniyet duymadığımı söyleyemem. O işareti gururla yaptığınızı biliyorum ama o işareti iş olsun diye yapıp o işarete layık olmayanlar var. Diliyle söyleyecek lafı olmayan, kalbiyle bağlanacak imanı olmayan, cesaretiyle yollara çıkma iradesi sergileyecek mücadele cehdi olmayan o işareti ne kadar yaparsa yapsın. Ben İYİ Parti'nin genel başkanı olarak sizlere söylüyorum. Diliyle söyleyecek lafı olanın eliyle işaret etmesine hiç gerek yoktur. Mücadele geçmişi ona kefildir. Kimseye verilecek hiçbir hesabımız yoktur. Bu zamana kadar ne söylediysek, hangi doğruyla hareket ettiysek o doğru milletle buluşmuştur. Biz aslında milletin doğrularını kamuoyunun gündemine getirmekle kendini mükellef sayan bir siyasi hareketin mensuplarıyız" ifadelerini kullandı.

  "Türkiye'de birçok sorun dururken Suriye'de yaşanan gelişmeler, Abdullah Öcalan'ın affı yeni açılım süreci senaryolarıyla meşgul edilmek isteniyoruz"

  Türkiye'nin başka gelişmelerle meşgul edildiğini sile getiren Dervişoğlu, "Türkiye'de birçok sorun dururken Suriye'de yaşanan gelişmeler, Abdullah Öcalan'ın affı yeni açılım süreci vesaire türünden yeni macera senaryolarıyla meşgul edilmek isteniyoruz. Türkiye'yi yönetenler çözmek zorunda oldukları problemleri, çözecek iradeyi ve yeterliliği kendilerinden bulamayınca kendilerine farklı bir beslenme alanı yaratmak ihtiyacı hissediyorlar. İşte o sebeple tartışılıyor. Yaşadığımız hiçbir şey gerek ülkemizde ve gerekse bölgemizde yaşadığımız, yaşanmış hiçbir şey bizim kendi irademiz ve gelişmiş şeyler değildir. Hiç kimse birbirini kandırmaya kalkmasın. Toptancı bir tarih şuuruyla ve fikri takip ışığının götürdüğü yeri başladığımız yerden bulunduğumuz yere kadar doğru analiz ettiğimizde hangi senaryonun arkasında, hangi melun elin bulunduğunu tespit zorlanmayız. Beni işte onun için sevmiyorlar. İYİ Partilileri onun için istemiyorlar. Benden ve İYİ Partililerden onun için korkuyorlar. Dünden bugüne yaşanmış ne varsa hiçbir şey saklamadan cesaretle milletle paylaşacağımızdan endişe ettikleri için bize saldırıyorlar. Buyursunlar başımın üstünde yerleri var. Benim nefsim ayağımın altında, sizin idealleriniz başımın üstündedir. Dün verdiğim mücadele yarın vereceğim mücadelenin kefaleti altındadır" dedi.

  "2 devlet, 2 dil, bayrak isteyecekler biliyoruz. 2 bayrak, 2 devlet istenirse biz de üzerimize düşeni yaparız"

  Suriye'den bir kahramanlık çıkarmaya uğraştıklarını dile getiren Dervişoğlu, "Oysa orada olup bitenleri 2011 yılından sonra başlayan iç savaşa nasıl ucundan kulağından müdahil olunduğunu, iç savaş süresince neler yaşandığını, Şam'daki ceberut rejiminin yıkılması sürecinde nelerin, nasıl cereyan ettiğini hep birlikte yaşadık. 61 yıllık rejimi 12 günde yıktılar ve herkes oradan kendine bir paye çıkardı. Şimdi Suriye'nin yeni durumunu Tartışmak ve değerlendirmek üzere batılı devletler İtalya'nın ev sahipliğinde toplanacaklarmış. Toplantıya kimler katılıyor biliyor musunuz? Ev sahibi İtalya. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere ve Fransa. Sınır komşumuz Suriye'de olan her şeyden kahramanlık çıkartmaya uğraşıyoruz ama Suriye'nin durumunu tartışmak üzere batılı ülkeler bizi sorunun ve sürecin muhatabı olarak bile görmüyorlar. Türkiye kendi gelin güvey olan bir iktidar tarafından yönetiliyor. Batılı emperyalistler korkarım ki o masaya YPG ve PYD'yi oturtturduklarında da Türkiye'nin yapabilecek, Türkiye'yi yönetenlerin yapabilecek çok fazla kalmayacaktır. Bizi yönetenler teslimiyet içerisinde olurlarsa olsunlar önümüze koyacakları sonuçları asla ve kat'a kabul etmeyeceğiz. Bu büyük milleti böldürtmeyeceğiz. Bu vatan topraklarından bir çakıl taşı vermeyeceğiz. 2 devlet, 2 dil, bayrak isteyecekler biliyoruz. 2 bayrak, 2 devlet istenirse biz de üzerimize düşeni yaparız. Kılıç hakkımız neyse onun icatlarını yerine getiririz. Onlar bu milleti bizi tanımıyorlar. Kılıcımız keskin olsun" diye konuştu.

  "Dervişoğlu da gün gelir yine anlaşır kaynaşır zannederler"

  Konuşmasını sürdüren Genel Başkan Dervişoğlu, "Bugün o can ciğer kuzu sarması olanlar var ya birbirlerini ne hakaretler etmişler. Bugün yan yana duruyorlar ve zannediyorlar ki ne söylersek söyleyelim bir gün gelir. Nasıl olsa bu iş siyasettir. Kimsede konuşanların bir anlamı yoktur. Siyasetin icabı olarak karşılıklı atışmalardan kaynaklanır. Herkes birbiriyle barışır. Bu hakaret ettiğimiz Dervişoğlu da gün gelir yine anlaşır kaynaşır zannederler. Benim şahsıma ne söylerseniz söyleyin. Ben bir çok kötülükle karşı karşıya kaldım. İyilikle cevap verdim. Ama siz bayrağımın dalgalanmasına, cumhuriyetin muhafazasına, Türk vatanının bir ve bütün olarak sonsuza kadar yaşamasına zarar verecek sözleri söylemeye devam ederseniz buradan uyarıyorum. Ömrümün sonuna kadar yüzümüze bakmayacağım. Yeni yeni tartışmalar gelecek. Bu tartışmayı kapatıyoruz. Teşkilat bünyesinde de konuşmasını istemiyoruz. Çünkü 2-3 kişi yüzünden ben cevap veriyorum. Ben bana yakışmayan bir şeyin içinde bırakmayın. Siz de benim bu kararıma lütfen saygı duyup bağlı kalın değerli arkadaşlar. Her televizyona çıkan İYİ Parti'nin siyasi ömrüne vade biçti. İYİ Parti'nin geleceğiyle ilgili dağılıyorlar, bitiyorlar. 'Parçalanıyor' dediler. Çünkü kafalarında olan hedefi düşünceden eyleme dönüştürmek için karşılarındaki en büyük güç merkezi olarak İyi Parti'yi görüyorlardı. Dolayısıyla bunu zaafa uğratabilmek adına ne gerekiyorsa onu yaptılar. Hangi doğru işi yaparsak ertesi günü birilerini istifa ettirdiler. Hangi doğru işi yaparsak ertesi gün öyle bir şey yaptılar ki bizim yaptığımız doğruyu gölgeledi, onların yaptığı yanlışlıklar konuşuldu. Bunların hepsi İYİ Parti'yi hedef tahtasına koyanların planladıkları operasyon kaynaklı bir şeydir. Ama direndik, sabrettik" şeklinde konuştu.

  "Recep Tayyip Erdoğan'ı dolayısıyla tek adamlığı tahkim edecek hiçbir anayasa değişikliğine asla ve kat'a izin vermeyecektir"

  Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin beklentilerini atılmış adımlara karşı da gerekli direnci göstereceğiz. Hiç kimse yapmayı istemediğimiz bu ülkenin menfaatlerinin hilafına gördüğümüz bir işin parçası olmamızı, aparatı olmamızı istemesin. Türkiye'nin gündemine yeni bir anayasa değişikliği getirmek istiyorlar. Bu anayasa değişikliğiyle tek adam rejimini tahkim edip Recep Tayyip Erdoğan'ı da emri hak baki oluncaya kadar Cumhurbaşkanı yapmayı planlıyorlar. İYİ Parti buradan ilan ediyorum. Recep Tayyip Erdoğan'ı dolayısıyla tek adamlığı tahkim edecek hiçbir anayasa değişikliğine asla ve kat'a izin vermeyecektir. Dost düşman herkes bunu bilmelidir. Anayasanın ilk 4 maddesi, anayasanın 44'üncü maddesi, Türk vatandaşlığı tanımının yapıldığı 66. maddesi bu iktidar tarafından birtakım ileriye matuf planların pazarlığı olarak değiştirilmek istenebilir. İYİ Parti kararını bugün de değil dün vermiştir. Türk vatandaşlığı tanımını değiştirecek, üniter devlet yapısına halel getirecek, milli devlet anlayışımızı yerle bir edecek hiçbir anayasa değişikliği yanında durmayacağız. Dost düşman bunu bilmek durumundadır" ifadelerini kullandı.

  "Hainlerin ve katillerin cezaevinden çıkarılmasını temin edecek hiçbir anayasal ve yasal düzenlemeye 'Evet' oyu vermeyeceğiz"

  Abdullah Öcalan konusuna değinen Dervişoğlu, "Abdullah Öcalan'ı Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüde getirip konuşturmak isteyenler var. Bunun yapılabilmesi için Abdullah Öcalan'ın önce cezaevinden serbest bırakılması lazımdır. Bununla yine gerçekleşmesi için bir genel affın planlanmış olması muhtemeldir. Bu genel af sadece Abdullah Öcalan'ı cezaevinden çıkarmak için değil, cezaevinde yatması bu iktidar için sıkıntı yaratacak başka başka gruplar ve insanlar da var. Ben kader kurbanlarının zindanlarına çürümesini istemiyorum. Onların cezaevlerinden kurtulabilmesi için hangi doğru adım infaz yasasındaki değişikliklerle belirlenecek bunun yanında olurum. Ama hainlerin ve katillerin cezaevinden çıkarılmasını temin edecek hiçbir anayasal ve yasal düzenlemeye İYİ Parti olarak 'Evet' oyu vermeyeceğiz ve sonuna kadar da karşı duracağız" dedi.