0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, düzenlediği yıl sonu basın bilgilendirme toplantısında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Türkiye’nin 11 yıl sonra Suriye ile temasta bulunması ile ilgili ‘Esed’le görüşme oldu mu?’ sorusuna Bakan Çavuşoğlu, “Esad’la bakan düzeyinde görüşme olmadı. Yapılan görüşmeler terörle mücadelemize engel değil” dedi.

Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Şimdi arkadaşlar dönecek bir değerlendirme yapacağız. Önümüzdeki süreçte bu yol haritasının ikinci aşaması olarak dışişleri bakanları görüşecek. Rusya da bunu çok istiyor. Bu toplantının ne zaman gerçekleşeceğine dair bir takvim yok. Bu bir plandır. 3’lü liderler gelişmesi ne zaman olacak bunun için de bir tarih yok ama ocak ayı çok erken bir tarih bunun için. Bizim görüşmemiz için bile erken. O nedenle ocak ayında böyle bir toplantı olacak diyemeyiz.

Esat’la da böyle bir görüşmemiz olmadı. Suriye Dışişleri Bakanı ile daha önce ayaküstü Belgrad’da bir akşam yemeğinde konuştuğumuzu sizlere söylemiştim. Terörün Suriye için de tehdit olduğunu söylemiştim. Rejim de bu tehdidi görüyor fakat bizimle ihtilaflarından dolayı terörle mücadelede somut bir iş birliğimiz olmadı. Önümüzdeki dönemde terörle mücadelede ortak bir zemine gelinirse bu mücadeleye ortak da olabilir. Bu temaslar terörle mücadelemize engel değil.

Suriye muhalefetinin temsilcileri ile bir araya geliyoruz. Aslında Suriye muhalefeti Anayasa Komisyonu ve Astana toplantılarında uzlaşmak isteyen olgun bir tavır sergiliyor. Biz de onlara 2019 mutabakatlarını hatırlatıyoruz. O günden bugüne ne yaptınız; işte mutabakat zaptı, işte ortak açıklama. Bu ortak açıklamanın yükümlülüklerini yerine getirmedik. Rusya da getirmedi. Onları hatıratınca rahatsız oluyorlar. ABD ile aynı kefeye koyuyoruz ve sözlerini tutmadılar bu gerçek. Sahada bir değişiklik yok onların girişiminden çok sahada değişiklik görmek istiyoruz. PKK/YPG’lileri temizlesinler. İkisi de söz verdiler.

Ben siyasilerin bir tepkisini görmedim. Polisin bir tepkisi oldu. Hep aynı kisve altına sığınıyorlar. Kürtler diyorlar. Aslında bu kürtlere büyük bir haksızlıktır. Onları terörist olarak göstermek haksızlık. Bana İstanbul’daki saldırıyı kürtler mi yaptı diyorlar? Hayır diyorum. Bunları ayırın diyorum. Bu demek ki ‘kürtlerin hepsi terörist’ olur mu böyle bir şey?”