Bursa'daki orman yangınına müdahale için yola çıkan arama kurtarma ekibinden ücret talep edildiği iddialarıyla gündeme gelen İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO), konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Dün akşam saatlerinde yaşanan ve sosyal medyada büyük tepki çeken olayın, gece vardiyasındaki personelin tecrübesizliği ve talimatları bilmemesinden kaynaklandığını belirten İDO yetkilisi, ilgili personelin açığa alındığını ve yaşanan mağduriyeti telafi etmek için her şeye hazır olduklarını bildirdi.

AFAD'ın çağrısıyla Bursa'daki orman yangınına müdahale etmek üzere yola çıkan bir arama kurtarma ekibi, gece saat 03.00 sıralarında İDO personelinin kendilerinden geçiş ücreti talep ettiğini Kocaeli Duysun'a bildirmişti. Konunun sosyal medyada duyurulmasının ardından kamuoyunda İDO'ya yönelik çok sayıda tepki mesajı paylaşılmıştı.

Tepkilerin ardından bugün Kocaeli Duysun'a ulaşan İDO yetkilisi, olayın bir personel hatasından kaynaklandığını ifade etti. Yetkili, yaşananları şöyle açıkladı:

"Biz her ne kadar özel şirket olsak da sosyal sorumluluk ve ülkemizin sorunları en hassas olduğumuz konulardır. Normalde polis, itfaiye, jandarma gibi bütün yetkili kurumların araçlarına istisnasız ücretsiz geçiş hakkı tanıyoruz. Olay, gece saat 03.00'te yaşanmıştır. O an görevde olan arkadaşlarımız işe yeni başlamış olup konuyla ilgili talimatlara hakim değillerdi. Araçların da resmi plakalı olmaması, sivil araçlar olmaları nedeniyle durumu değerlendirememiş ve yetkili birine ulaşmayı düşünememişler. Bu tamamen bir personel hatası ve iletişim kopukluğudur."

Şirket olarak son derece üzgün olduklarını ve bu tür bir durumun firma prensipleriyle asla uyuşmadığını vurgulayan yetkili, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz yıllarca AFAD ile çalışmış, depremde gemilerini hastaneye çevirmiş, sayısız ağaç bağışlamış duyarlı bir şirketiz. Böyle bir olayın yaşanması kabul edilemez. Talimatları uygulamayan ve gerekli koordinasyonu sağlamayan o geceki arkadaşlar açığa alınmıştır. Yaşanan bu durumu telafi etmek için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Bu olayın bir karalama kampanyasına dönüşmesi bizi derinden üzmüştür. Yayılan bilgiler, şirket politikamızı yansıtmayan, anlık bir hatadan kaynaklanan yanlış bir algı oluşturmuştur. Biz bu kadar duyarsız bir şirket değiliz."