Biyokurutma Teknolojili Entegre Atık Tesisi için verilen "ÇED olumlu" kararına itiraz eden KANÇED, iptal davası açarak adliye önünde basın açıklaması yaptı, ardından Cumhuriyet Bulvarı’nda yürüdü.
Kandıra’ya yapılması planlanan "Biyokurutma Teknolojili Entegre Atık Tesisi"ne verilen ÇED olumlu kararına karşı başlatılan hukuk mücadelesinde yeni bir adım atıldı. Kocaeli Kandıra Kültür ve Çevre Derneği (KANÇED), bugün Kocaeli Adliyesi’ne giderek kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle başvuruda bulundu.

Başvuru işlemlerinin ardından adliye önünde açıklama yapan dernek üyeleri, kararın bölge için ciddi çevresel riskler taşıdığını savundu. Açıklamanın ardından KANÇED üyeleri ve destekçiler, Cumhuriyet Bulvarı boyunca yürüyüş gerçekleştirerek tepkilerini dile getirdi.

KANÇED Başkanı Metin Yaman’nın okuduğu basın açıklamasında şu cümlelere yer verildi.
"ÇED süreci, halkın katılımı toplantısının göstermelik yapılması, bilimsel verilerin dikkate alınmaması ve bölgedeki su kaynakları, tarım alanları, orman dokusu ve yaban hayatı üzerindeki etkilerin yeterince değerlendirilmemesi nedeniyle açıkça eksik ve hukuka aykırıdır. Kandıra, doğal kaynakları, orman ekosistemi, yer altı suları, turizmi ve tarımsal üretim potansiyeliyle Kocaeli'nin ve hatta Marmara Bölgesi'nin en önemli doğal alanlarından bir tanesidir."
"Geri dönüşü olmayan ekolojik zararlara yol açacaktır"
Açıklamanın devamında tesisin ekolojik zararlara yol açacağı vurgusu yapılarak şu ifadelere yer verildi.
"Kocaeli'de bulunan 16 bin 824 kayıtlı ÇKS'li üreticilerin yarısı, 8 bin 250 tanesi Kandıra topraklarında üretim yapmaktadır. Sarısu Havzası'nın başında bulunan bu alanın katı atık bertaraf tesisi adı altında sanayi atıklarının, evsel çöplerin ve kimyasal kalıntıların toplanacağı bir merkez haline getirilmesi, geri dönüşü olmayan ekolojik zararlara yol açacaktır. Bu nedenle bizler, ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle bugün Kocaeli 2. İdare Mahkemesi Başkanlığı'na avukatımız Sayın Çiğdem Baloğlu aracılığıyla başvurumuzu yaptık."
Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak kamu yararını ve çevre hakkını korumak amacıyla her türlü yasal hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Kamuoyuna açıkça beyan ediyoruz ki bu süreç, yalnızca Kandıra'nın değil, gelecek nesillerimizin yaşama hakkının korunması mücadelesidir. Hiçbir hukuki ve idari karar, halkın iradesi ve doğal yaşam hakkı karşısında üstün değildir. Kandıra halkı olarak Akçakoca Bey'den beri 700 yıldır yaşadığımız bu topraklarda, çevrenin tahrip edilmesine, bilim dışı ve hukuksuz uygulamalara, halkın yaşam alanlarını tehdit eden her türlü projeye karşı demokratik ve hukuki zeminde mücadelemizi sürdüreceğiz. Kandıra çöplük değildir ve olmasına asla izin vermeyeceğiz Kandıra turizmdir, Kandıra tarımdır, Kandıra doğal yaşamdır. Bizler davamızda haklıyız, bizler davamızda kararlıyız ve bizler davamızı elbette kazanacağız" dedi.

"Kandıra, maalesef çevre felaketiyle karşı karşıya kalacak"
Konuyu daha önce mecliste gündeme getirdiğini söyleyen Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko, "Türkiye'de, Türkiye'nin en nezihi tarım, turizm, su kaynaklarının olduğu, yanı başında bir cezaevinin olduğu yerde yapılmaya çalışılıyor. Bu yapıldığı zaman, dünyada en güzel yerlerden birisi olan Kandıra, maalesef çevre felaketiyle karşı karşıya kalacak. Bu çevre felaketi ne yapacak biliyor musunuz? İşte bugün nasıl biz İZGAZ'da yaşadığımız sorunu bugün yaşıyorsak, belki 20-25 yıl sonra aynı sorunları yaşayacağız. Onun için burada bu çevre duyarlılığına destek olduğum için ben çok memnunum" ifadelerini kullandı.
"Eğer 10 bin kişiyle yürümezseniz, oraya o tesisi kuracaklar"
Konunun siyasetin üstünde olduğunun altını çizen İYİ Parti Kocaeli İl Başkanı Kamil Şirin, Türkiye’nin en fazla kirletilen şehrinin Kocaeli olduğunu söyledi. Şirin, "Bu kentin içerisinde en bakir kalan, en temiz kalan ilçemiz Kandıra. Hiçbir suretle Kandıra'nın toprağının, Kandıra'nın suyunun, hem de çöp vasıtasıyla, bir sanayi kuruluşu değil, çöp vasıtasıyla kirletilmesine olur vermeyeceğiz! Olur vermemek için de, bugün buradaki gibi 300 kişilik, 500 kişilik değil, yarın 5 bin kişilik, 10 bin kişilik topluluklarla yürüyeceğiz! Eğer 10 bin kişiyle yürümezseniz, oraya o tesisi kuracaklar" diye konuştu.


"Projenin kurulmak istendiği yer kendine yetebilen bir şehir"
Bugün itibariyle dava açtıklarını söyleyen Avukat Çiğdem Baloğlu, "Burada herkes söyledi verilecek zararları bu projenin yapılması halinde. Ama özellikle söylemek gerekiyor, bu kuraklık yaşadığımız günlerde, bütün dünyanın suya ihtiyacı olduğu günlerde, özellikle Kocaeli'de Yuvacık Barajı kurumuşken ya da diğer barajlardan yeterli su temin edilemiyorken, en temel ihtiyacımız olan suyun hem yer altı suları bol olan bu bölgede, hem ormanların su tutma, su üretme özelliği olan ormanların katledilmesi ihtimali olan bu bölgede, yine tarım ve hayvancılık yapılıyor. Bütün biliyorsunuz yerel yönetimler kendine yetebilen şehirler olmaya çalışıyorlar, vizyonları bu. Ve aslında burada bu projenin kurulmak istendiği yer kendine yetebilen bir şehir, aynı zamanda etrafına da yetebilen, etrafına da bakabilen bir şehir, Kandıra. Buranın bu çöp tesisiyle çok ciddi zararlar göreceğine inanıyoruz. Anayasada sağlık dahil çevre hakkından bahsediyor. Biz de burada insanların, bu bölgede yaşayan insanların, hatta tüm Kocaeli'de yaşayan insanların sağlık dahil çevre hakkını korumak için bulunuyoruz" şeklinde konuştu.







Yorumlar