Çok güzel bir söz var. Adaletsizlik yapanlara mobbing yapanlara vs vs vs. 'Keser döner sap döner, gün olur hesap döner.' Yaşattıklarını yaşamadan ömrünü tamamlayamazsın. Sakarya AFAD  eski il müdürü vardı, blediye başkanlığı da yapmış. Beni özel hayatı ilgilendirmiyor. AFAD İl Müdürlüğü yaparken ben de Türk Büro Sen başkanlığı yapıyordum. Personele mobbing yapmada üzerine yoktu. Makamına gittiğimizde sorularımızı soruyla cevaplar. Makamından ayrılınca da arkamızdan aşagılayacak sözler... O günlerde bu müdür için Memur-Sen daha önemliydi. Türkiye Kamu Sen bunlar için düşmandı. Neyse gelelim asıl konuya. Ben ne yapılanı unuturum, iyilikti kötülüktü varın onu siz değerlendirin.
Bu arkadaş AFAD müdürü olduğunda o makamda İsmail Dilaver diye bir müdür vardı. Tabi Kaşkaş müdür olunca Dilaver araştırmacı oldu. Yani bir nevi kızak.
Kaşkaş bu makamdan alınan Dilaver'in işe gidiş gelişlerini, işyerindeki tavırlarını takibe başlattı. Yani mobbingin kralı. Sayın Dilaver daha hayatta. Dilaveri Sapanca yanık birliğine sürdü. Şimdi helâl ile haramı çok iyi bilen, makamda otururken doğruluk dersi veren araştırmacı arkadaş, 6 aydan beri işyerine kaç kere gittin? Ayda bir mi? Haftada bir mi?
Daha yazacak çok şey var ama o kadarı beni bağlamıyor. İşyerlerin olabilir, malın mülkün olabilir, onlar beni hiç bağlamaz. Sosyal medya paylaşımlarımdan yola çıkarak dediklerimi çürütmeye çalışsanda önemi yok. Araştırmacılara daha büyük görevler düşüyor aslında. Sabah o işyerine gideceksin, akşam çıkacaksın eski müdürüm. Ben yıllarca sendikacılık yaptım. Aileme kadar uzanan mobbingleri de gördüm ama hepsine gereğini yaptım. Şimdi hak etmediğin bir maaşı alıyorsun. Evet alıyorsun çünkü mesai saatlerinde kurumda değilsin. Sakın itiraz etme. Sen her yaptığını çok iyi biliyorsun. Asla özel hayatınla işim olmaz. Söz konusu bankomat memurluğu ve tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.