Tatlı başladı aslında ama sonraları işin cılkı mı çıkıyor diye düşünmeden edemiyorum.

Aslen o bölgenin evladıyım. Atalarım yaklaşık 150 yıl önce Kartepe’nin eteklerine yerleşmiş, beş-altı kuşaktır burada yaşıyoruz. Yunan Harbi’nde de, İstiklal Harbi’nde de buradaydık.

25-30 sene önce, bu bölgeyi bilmeyenler “Şirinsulhiye köyünde oturuyorum” deyince, şaşırır ve “Hımm, köydesiniz demek ki” diye yorum yapardı. Ama gelip gördükten sonra herkes hayran kalırdı. Arkadaş, bir kişi de beğenmesin ya, yok.

Buraları herkes biliyor artık; havası, yeşili, doğası… Şimdi aynı şeylerden tekrar bahsetmeyeyim. Asıl mevzumuza gelelim: Bu bölgeye hızla yayılan bungalovlar hayatımıza nereden geldi?

Bungalovların Kökeni

Hindistan’ın Bengal bölgesine ait anlamına gelen “Bangla” veya “Bangala” olarak adlandırılan bungalovlar, başlangıçta çadıra alternatif, daha sağlam ve korunaklı, insanların konut ihtiyacını ekonomik ve minimal şekilde karşılayan yapılar olarak ortaya çıkmıştır.

Peki bu tatlı ve şirin evleri Avrupa’ya ve dünyaya kim yaydı dersiniz?
17. yüzyılda İngiliz tüccarların dikkatini çeken bu yapılar, kolonyal dönemde İngilizler tarafından Avrupa’ya taşındı.

Ama bir soralım: İngilizler bugüne kadar bu dünya ve insanlık için hayırlı bir şey yapmış mı? İşgal, sömürü ve düşmanlık dışında bir şey hatırlıyor musunuz?

Asıl Mesele: Nimet mi, Külfet mi?

Bungalovların nimet olarak kalması ve külfete dönüşmemesi için hem merkezi yönetim ve ilgili bakanlıklar hem de yerel yöneticiler, ilgili kurum ve kuruluşlar, odalar, dernekler, hatta muhtarlıklar ve vatandaşlarımız üzerine düşeni yapmalı.

Bu yapılar; konutlara ve yerleşim yerlerine uzak, doğaya zarar vermeyen bir şekilde inşa edilmeli. İçerik ve işletme yapısından pazarlamasına kadar her aşaması denetlenmeli. Ancak bu şekilde bungalovların, bölge ekonomisine katkı sağlaması, istihdam yaratması, ticaret hacmini artırması ve bölgemizin tanıtımına destek olması mümkün olur.

Bununla birlikte, yapı izni ve ruhsat gibi konularda adaletli davranılmalı; birilerine yaz, birilerine kış olmamalı.

Son bilgilere göre Sapanca bölgesinde yaklaşık 4.100, Kartepe’de ise yaklaşık 2.500 adet bungalov olduğu tahmin ediliyor. Sayıları her geçen gün hızla artıyor.

Ancak son zamanlarda kamuoyuna yansıyan haberler, işin bir başka boyutunu gözler önüne seriyor. İnsanların mağdur edildiği, 150-190 milyon lirayı bulan dolandırıcılık vakaları işin vahim tarafı.

Başta söylediğim gibi, takdiri siz değerli halkımıza bırakıyorum. Siz söyleyin: Nimet mi, külfet mi?

Muammer Kösemen