Kocaeli Kartepe Sınav Koleji’nde 6 öğrencisini istismar ettiği iddiasıyla yargılanan sınıf öğretmeni Mahir A.’nın yargılaması bugün devam etti ve mahkeme 130 yıl hapis cezası kararını verdi.
Kocaeli'nin Kartepe ilçesindeki Sınav Koleji'nde 2023-2024 yıllarında öğrencilerine 2 yıl boyunca cinsel istismar uyguladığı iddia edilen tutuklu ilkokul öğretmeni Mahir A’nın 204 yıl 5 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davanın karar duruşması Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü. Mahkeme heyeti çocuğa cinsel istirmar suçundan 18 yıl 27 yıl birden fazla eylemlerin devam etmiş olması sebebiyle 30 yıl 12 yaşından küçük çocukların mağdur edilmesinden suçundan 10 yıl eğitici olması ve birden fazla olması sebebiyle 20 yıl diğer katılan mağdurlara karşı da 20'şer yıl netice olarak 6 mağdura karşı 130 yıl hapis cezasına ve tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Kartepe’de bulunan Sınav Koleji’nde yaşanan cinsel istismar
skandalının ardından sınıf öğretmeni Mahir Aralp hakkında açılan davanın ilki
10 Temmuz’da ikincisi ise 12 Kasım'da Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
görülmüştü. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede,
Aralp’in 12 yaşından küçük çocuklara yönelik iki yıl boyunca sistematik şekilde
nitelikli cinsel istismarda bulunduğu, suçlarını kamu görevlisi sıfatıyla
işlediği belirtildi. Savcılık, sanık hakkında zincirleme cinsel istismar, sarkıntılık
ve basit tehdit suçlarından en az 100 yıl hapis cezası talep etti.
Üç ay süren soruşturma sonucunda, M.A’ın sınıfında okuyan 6
öğrenci ile iki rehber öğretmenin ifadeleri doğrultusunda hazırlanan
iddianamede kan donduran detaylar yer aldı. Failin suçları işlerken cep
telefonundan pornografik sitelere girdiği de tespit edildi. Şikayetçi sayısı
altı öğrenciyle sınırlı kalsa da, istismara uğrayan başka çocukların olup
olmadığı bilinmiyor. İlk duruşmada mağdur avukatlarının sunduğu yeni belgeler
doğrultusunda cezanın daha da artabileceği değerlendiriliyor.
Bugün üçüncü duruşması görülen davada hakim mağdur
çocukların ailesine şikayetlerinin devam edip etmediklerini sordu. Mağdur aile
ise şikayetlerinin devam ettiklerini, sanığın en ağır şekilde
cezalandırılmasını talep ettiklerini dile getirdi.
Müşteki vekili, verdiği ifadesinde şu ifadelere yer verdi;
"Kendisinin öğretmen olup mağdurların da öğrenci oluşu,
ayrıca yapılan suçun eğitim binasında olması durumu da göz önünde
bulundurmalıdır. Okulun ihmali ve kendisinin ustalık ile kurmuş olduğu bu oyun
yüzünden kandırıldık. Burda sanığın ispatlamaya çalıştığı olay sınıf kapısının
şeffaf olduğuydu. Fakat bilinmelidir ki sınıf kapısının her yerini afişlerle
kaplandığıdır. Yani kapının şeffaf olması hukuki hiçbir doğruluğu olmamalıdır.
Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz."
Diğer vekillerde savunmasında yıllarca çocukların taciz
edildiğini belirterek, "çocukların istismar ederek yıllarca seçtiği çocuğu
üzerini montla kapatmış sanığın planlı şekilde sistematik olarak gerek tehditle
gerek tehtitle nitelikli olarak taciz etmiştir. Öğrencilerden biri M.A'ın kız
öğrencileri daha çok sevdiğini kucağına oturttuğunu ama erkek öğrencileri
sevmediğini beyan etmiştir."
“Tüm insanlarda anksiyete haline geldi”
Bir başka vekil ise olayın artık tüm insanlarda eğitim
kurumlarına karşı anksiyetesinin başladığını belirtti;
"Bu olay benim müvekkilim ve diğer mağdur aileleri de
aştı. Bu olay bir eğitim kurumundan olması yüzünden tüm insanlarda anksiyete
haline geldi. Sanığın her çocuk için ayrı ayrı cezalandırılmasını,
pişmanlığının olmaması, alabileceği ceza sonrası da kaçma ihtimalini göz önünde
bulundurulup tutukluluğun devamına karar verilmesini talep ediyoruz."
Savunmasını yapan sapık öğretmen M.A, verdiği ifade ile
müşteki aileye ve salondakilerin gerilmesine yıl açtı.
Beyanları gerçekleri yansıtmıyor. Suçlamaları kabul
etmiyorum. Fiziki yapısı idda edilen eylemlerin hiçbirine izin vermem. Kimseye
sır vermedim ve kimseye cinsel bir davranışta bulunmadım. Benim böyle biri
olsaydım ailemle isim olamazdı. Bahsedilen bu durum olsaydı neden cocuklar
benden uzaklaşmadılar? Benimle o kadar eğlendiler, mutlu oldular, beni
sevdiklerini söylediler. Okula gelmezlerdi, şikayet ederledi. Bunların hiçbiri
yaşanmadı. Benim için gelip kayıt oldular. Kimse zorlamadı kayıt olun diye. Neden
A. Ve E. evde öğretmenimi çok seviyorum dedi? Neden D.'nin ailesi 'ögretmenim
çocuğumuz sizi çok seviyor' dedi? D.'nin ailesi'de D. sizi çok seviyor hocam
diye mesaj attı? Dersle alakası olmayan sorunların bile şikayetlerini
anlattılar, çözmek için uğraştım.
“Suçlamaları kabul etmiyorum“
Çocuk akran zorbalığına uğruyor diye neden okul dışı
sorunlarını çözmemi istediler. Ben onun doğum gününü kutlamak için neden zorla
arattırılıyorum? Yapmadığım şeyler ile suçlanıyorum. Mağdurların anlattıkları
olaylarla hiçbir alakam yok, suçlamaları kabul etmiyorum. Veliler talep ettiği
için öğrencilerle görüşüldü. Ara tatillere çıkıldığında neden hiçbir çocuk
şikayet etmedi? Bu tür bir davranışım olsaydı veliler demez miydi bu çocuk
neden böyle davranıyor, neden böyle konuşuyor diye?
“Kimseyi kucağıma almadım”
Ben birkaç ameliyat geçirdim, yanımda kıyafet taşımak
zorunda kaldım. Akıntılarım oluyordu, temiz kalmak zorunda kaldığım için
yanımda kıyafet taşıdım.
38 derslik var herkes birbirini görüyor. Hocalarım ve
görevliler zaten kapıdan içeriyi görüyor. Bahsettikleri o eylemlerin sınıfta
olması mümkün değil.
Çocuklar benim her davranışımı takip eder, öksürdüğümü bile
ailelerine anlatırlardı. Neden bunu anlatmadılar? Çünkü böyle bir eylem
yapmadım. Kimseyi kucağıma almadım. Boynuma sarılıp güç kullanarak şaka
yaptıklarında defalarca uyardım düşersek sakatlanırız diye.
Meslek hayatımda her zaman aranan öğretmendim. Başarılı bir
öğretmen olarak hiç bir kara lekem olmadı.
Sanığın avukatı su ifadelere yer verdi;
Müvekkilim, 22 yıllık meslek hayatını anlattı ve bize göre
çok güzel bir anlatımdı.
Çalıştığı kurumun gayet şeffaf olduğunu, sınıf kapısının
içerisi de görüldüğü açıktır. Müvekkilimin öğrencilerinin birçoğu doktor,
mühendis olmuştur. Meslek hayatında bir sorun olmamıştır. Bu dosyadaki
tahkikatın tekrardan yapılması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu suçları kabul
etmiyoruz. Eşi ve babası hala inanmaktadır kendisine. Burada mağdurları suçlama
gibi bir niyetimiz yoktur. Müvekkilimin 22 yıllık başarılı meslek hayatında
aranan ve seçilen bir öğretmen olduğu için ve ayrıca okulda böyle bir suçun
olmasının imkanı olmadığı için müvekkilimin beraatine ve tahliyesine talep
ediyorum.
Hâkim karar için son sözünü sanığa sordu. Sanık M.A ise suçlamaları kabul etmediğini, iyi bir eş ve iyi bir öğretmen olduğunu ayrıca vicdanının rahat olduğunu dile getirdi.







Yorumlar