DOLAR 39,9039 EURO 46,8737 STERLİN 54,7732 GRAM ALTIN 4.223,06 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.501
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo
SON DAKİKA
Son Dakika Haberleri Sola Kaydırma İkonu Son Dakika Haberleri Sağa Kaydırma İkonu
Reklam Alanı 101

HABERLER

O öğretmene 130 yıl hapis cezası verildi

Giriş: 11.12.2025 14:06 | Güncelleme:
Paylaş
O öğretmene 130 yıl hapis cezası verildi

Kocaeli Kartepe Sınav Koleji’nde 6 öğrencisini istismar ettiği iddiasıyla yargılanan sınıf öğretmeni Mahir A.’nın yargılaması bugün devam etti ve mahkeme 130 yıl hapis cezası kararını verdi.

Kocaeli'nin Kartepe ilçesindeki Sınav Koleji'nde 2023-2024 yıllarında öğrencilerine 2 yıl boyunca cinsel istismar uyguladığı iddia edilen tutuklu ilkokul öğretmeni Mahir A’nın 204 yıl 5 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davanın karar duruşması Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü. Mahkeme heyeti  çocuğa cinsel istirmar suçundan 18 yıl 27 yıl birden fazla eylemlerin devam etmiş olması sebebiyle 30 yıl 12 yaşından küçük çocukların mağdur edilmesinden suçundan 10 yıl eğitici olması ve birden fazla olması sebebiyle 20 yıl diğer katılan mağdurlara karşı da 20'şer yıl netice olarak 6 mağdura karşı 130 yıl hapis cezasına ve tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Kartepe’de bulunan Sınav Koleji’nde yaşanan cinsel istismar skandalının ardından sınıf öğretmeni Mahir Aralp hakkında açılan davanın ilki 10 Temmuz’da ikincisi ise 12 Kasım'da Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Aralp’in 12 yaşından küçük çocuklara yönelik iki yıl boyunca sistematik şekilde nitelikli cinsel istismarda bulunduğu, suçlarını kamu görevlisi sıfatıyla işlediği belirtildi. Savcılık, sanık hakkında zincirleme cinsel istismar, sarkıntılık ve basit tehdit suçlarından en az 100 yıl hapis cezası talep etti.

Üç ay süren soruşturma sonucunda, M.A’ın sınıfında okuyan 6 öğrenci ile iki rehber öğretmenin ifadeleri doğrultusunda hazırlanan iddianamede kan donduran detaylar yer aldı. Failin suçları işlerken cep telefonundan pornografik sitelere girdiği de tespit edildi. Şikayetçi sayısı altı öğrenciyle sınırlı kalsa da, istismara uğrayan başka çocukların olup olmadığı bilinmiyor. İlk duruşmada mağdur avukatlarının sunduğu yeni belgeler doğrultusunda cezanın daha da artabileceği değerlendiriliyor.

Bugün üçüncü duruşması görülen davada hakim mağdur çocukların ailesine şikayetlerinin devam edip etmediklerini sordu. Mağdur aile ise şikayetlerinin devam ettiklerini, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiklerini dile getirdi.

Müşteki vekili, verdiği ifadesinde şu ifadelere yer verdi;

"Kendisinin öğretmen olup mağdurların da öğrenci oluşu, ayrıca yapılan suçun eğitim binasında olması durumu da göz önünde bulundurmalıdır. Okulun ihmali ve kendisinin ustalık ile kurmuş olduğu bu oyun yüzünden kandırıldık. Burda sanığın ispatlamaya çalıştığı olay sınıf kapısının şeffaf olduğuydu. Fakat bilinmelidir ki sınıf kapısının her yerini afişlerle kaplandığıdır. Yani kapının şeffaf olması hukuki hiçbir doğruluğu olmamalıdır. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz."

Diğer vekillerde savunmasında yıllarca çocukların taciz edildiğini belirterek, "çocukların istismar ederek yıllarca seçtiği çocuğu üzerini montla kapatmış sanığın planlı şekilde sistematik olarak gerek tehditle gerek tehtitle nitelikli olarak taciz etmiştir. Öğrencilerden biri M.A'ın kız öğrencileri daha çok sevdiğini kucağına oturttuğunu ama erkek öğrencileri sevmediğini beyan etmiştir."

“Tüm insanlarda anksiyete haline geldi”

Bir başka vekil ise olayın artık tüm insanlarda eğitim kurumlarına karşı anksiyetesinin başladığını belirtti;

"Bu olay benim müvekkilim ve diğer mağdur aileleri de aştı. Bu olay bir eğitim kurumundan olması yüzünden tüm insanlarda anksiyete haline geldi. Sanığın her çocuk için ayrı ayrı cezalandırılmasını, pişmanlığının olmaması, alabileceği ceza sonrası da kaçma ihtimalini göz önünde bulundurulup tutukluluğun devamına karar verilmesini talep ediyoruz."

 

Savunmasını yapan sapık öğretmen M.A, verdiği ifade ile müşteki aileye ve salondakilerin gerilmesine yıl açtı.

 

Beyanları gerçekleri yansıtmıyor. Suçlamaları kabul etmiyorum. Fiziki yapısı idda edilen eylemlerin hiçbirine izin vermem. Kimseye sır vermedim ve kimseye cinsel bir davranışta bulunmadım. Benim böyle biri olsaydım ailemle isim olamazdı. Bahsedilen bu durum olsaydı neden cocuklar benden uzaklaşmadılar? Benimle o kadar eğlendiler, mutlu oldular, beni sevdiklerini söylediler. Okula gelmezlerdi, şikayet ederledi. Bunların hiçbiri yaşanmadı. Benim için gelip kayıt oldular. Kimse zorlamadı kayıt olun diye. Neden A. Ve E. evde öğretmenimi çok seviyorum dedi? Neden D.'nin ailesi 'ögretmenim çocuğumuz sizi çok seviyor' dedi? D.'nin ailesi'de D. sizi çok seviyor hocam diye mesaj attı? Dersle alakası olmayan sorunların bile şikayetlerini anlattılar, çözmek için uğraştım.

“Suçlamaları kabul etmiyorum“

Çocuk akran zorbalığına uğruyor diye neden okul dışı sorunlarını çözmemi istediler. Ben onun doğum gününü kutlamak için neden zorla arattırılıyorum? Yapmadığım şeyler ile suçlanıyorum. Mağdurların anlattıkları olaylarla hiçbir alakam yok, suçlamaları kabul etmiyorum. Veliler talep ettiği için öğrencilerle görüşüldü. Ara tatillere çıkıldığında neden hiçbir çocuk şikayet etmedi? Bu tür bir davranışım olsaydı veliler demez miydi bu çocuk neden böyle davranıyor, neden böyle konuşuyor diye?

“Kimseyi kucağıma almadım”

Ben birkaç ameliyat geçirdim, yanımda kıyafet taşımak zorunda kaldım. Akıntılarım oluyordu, temiz kalmak zorunda kaldığım için yanımda kıyafet taşıdım.

38 derslik var herkes birbirini görüyor. Hocalarım ve görevliler zaten kapıdan içeriyi görüyor. Bahsettikleri o eylemlerin sınıfta olması mümkün değil.

Çocuklar benim her davranışımı takip eder, öksürdüğümü bile ailelerine anlatırlardı. Neden bunu anlatmadılar? Çünkü böyle bir eylem yapmadım. Kimseyi kucağıma almadım. Boynuma sarılıp güç kullanarak şaka yaptıklarında defalarca uyardım düşersek sakatlanırız diye.

Meslek hayatımda her zaman aranan öğretmendim. Başarılı bir öğretmen olarak hiç bir kara lekem olmadı.

Sanığın avukatı su ifadelere yer verdi;

Müvekkilim, 22 yıllık meslek hayatını anlattı ve bize göre çok güzel bir anlatımdı.

Çalıştığı kurumun gayet şeffaf olduğunu, sınıf kapısının içerisi de görüldüğü açıktır. Müvekkilimin öğrencilerinin birçoğu doktor, mühendis olmuştur. Meslek hayatında bir sorun olmamıştır. Bu dosyadaki tahkikatın tekrardan yapılması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu suçları kabul etmiyoruz. Eşi ve babası hala inanmaktadır kendisine. Burada mağdurları suçlama gibi bir niyetimiz yoktur. Müvekkilimin 22 yıllık başarılı meslek hayatında aranan ve seçilen bir öğretmen olduğu için ve ayrıca okulda böyle bir suçun olmasının imkanı olmadığı için müvekkilimin beraatine ve tahliyesine talep ediyorum.

Hâkim karar için son sözünü sanığa sordu. Sanık M.A ise suçlamaları kabul etmediğini, iyi bir eş ve iyi bir öğretmen olduğunu ayrıca vicdanının rahat olduğunu dile getirdi.

Yorumlar

×

Haber Arama