Türkiye’de farklı uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculukla her geçen gün daha çok sorun geride bırakılıyor. Arabuluculuk, bazen bir ticari sorunu bazen bir kira meselesini bazen işçi-işveren anlaşmazlığını mahkemeye gerek kalmadan çözmeye imkân veriyor. Dava öncesi arabuluculuk uygulaması, hukuki uyuşmazlıkların çözümünde farklı bir kültür inşa etmişe benziyor.
Türkiye Arabulucular ve Arabuluculuk Merkezleri (Turamep) Sözcüsü Avukat Arabulucu Dr. Umut Metin, bu tercihin sigorta uyuşmazlıklarına doğru da genişlemesinin sektör ve vatandaşlar için ihtiyaç olduğunu belirtti. Metin, "Ülkemizde arabuluculuğun farklı uyuşmazlıklarda başarı ile uygulanması, sigorta uyuşmazlıklarının çözümünde de arabuluculuğun uygulanmasının bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor" dedi.
Metin sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye sigorta sektörü, özellikle zorunlu sigorta branşlarında yaşanan uyuşmazlıkların çözümünde, Sigorta Tahkim Komisyonu (STK) bünyesinde çözen bir mekanizma oluşturmuştur. Bu sistemin, binlerce davaya kıyasla daha kısa sürede sonuç alınmasını sağladığı doğrudur. Bununla birlikte, STK’nın klasik tahkimden tamamen ayrılan, zorunlu bir yapısı bulunmaktadır. Bu yapı, bazı uyuşmazlıkların hiçbir mahkeme önüne gitmeden kesin olarak çözülmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu sakınca, Anayasamız bağlamında tartışma konusu olmaya devam etmektedir. İşte tam da bu noktada, STK’ya başvurudan önce ‘Zorunlu Arabuluculuk’ aşamasının getirilmesinin, tüm taraflar için daha adil, daha insani ve daha verimli bir model olacağı düşüncesindeyiz. Böyle bir imkânın verilmesi, sigorta uyuşmazlığı yaşayan tarafların anlaşarak uyuşmazlığı derhal sonuçlandırmasına ve toplumsal barışa hizmet edecektir."
Umut Metin, "Sigorta uyuşmazlıklarında neden tahkim öncesi zorunlu arabuluculuk uygulanmalıdır? " sorusuna şöyle cevapladı:
"Dostane çözüm: Arabuluculuk, tarafları ‘hasım’ olmaktan çıkarır. Tarafları davada taraf değil, soruna çözümü birlikte üretenler haline getirir. Taraflar, arabulucunun yönlendirmesiyle, kendi iradeleriyle ve birbirlerinin taleplerini dinlemeye imkan bularak doğrudan iletişim kurarak anlaşma yoluna gider. Arabuluculuk, bir başkasının kararını değil, tarafların sorunlarını kendi çözümleri ile geride bırakmasına imkan verir.
Süre ve maliyet avantajı: Arabuluculuk, tahkim sürecinden daha da hızlı ve düşük maliyetli bir çözüm sunar. Bu, hem sigorta şirketlerinin hem de Sigorta Tahkiminin operasyonel yükünü hafifletir hem de mağduriyet yaşayan vatandaşlarımızın tazminatlarına daha çabuk kavuşmasını sağlar. Sorunun taraflarının menfaatleri nerede ise orada buluşması imkanını vermeden, illa tahkimde hakem kararı ile çözüm üretilecek yaklaşımı insancıl değildir.
Gizlilik: Arabuluculuk süreci gizlidir. Taraflar, süreçte yaşananları ve vardıkları anlaşmayı, karşı tarafın izni olmadan açıklayamaz. Bu, ticari itibar ve ilişkilerin korunması açısından büyük önem taşır.
Arabuluculuk tahkime alternatif değildir, tamamlayıcıdır: Zorunlu arabuluculuktan sonuç alınamazsa, taraflar halen STK yoluna gidebilecektir. Bu mekanizma, tahkimi ortadan kaldıran değil, onu destekleyen ve önünü açan bir filtre görevi görecektir.
Tahkim de bir yargılamadır : Arabuluculuk bir yargılama değildir. Tahkim ise aynen mahkemelerde görüldüğü gibi bir yargılamadır. Sorunu olanların hiçbir yargılama stresi yaşamadan sorunlarını çözmeye imkan vermek toplumsal ihtiyaçtır."
Yorumlar