Havalar, mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye başladı.
Susuzluk her an kapıdan baktırabilir. Boşa akan sulara engel olalım. Damlayan muslukların contasını değiştirelim. Susuzluk, emin olun elektriksizlikten daha da vahimdir. Su hayattır, su temizliktir.
Rahmetli Sakıp Sabancı, "Su akar, Türk bakar." demiş. Adana Pozantı’dan dağlardan gelen suyu değerlendirmiş, boşa akan suyu ekonomiye kazandırmış. Bizler de boşa akan çeşmeleri kapatırsak, damlaya damlaya göl olan su birikintilerinin önüne geçersek susuzluğa bir nebze de olsa çare bulmuş oluruz.
Bir gün bile susuzluğa tahammülümüz yok. Su varsa hayat var.
Dahası, bütün gün sokaklarda, caddelerde geziyoruz. İster yaya ister araçla... Nerede bir su akıntısı, nerede bir su birikintisi varsa — hele ki yağmursuz günlerde — bir bakın: Su hatlarında ya da abonelerde boru patlamış olabilir.
Yapacağınız tek şey, 185’i arayıp kayıt bırakmak.
Tek başına yapılacak küçük bir mücadele bile susuzluğa karşı önemli bir tedbirdir.
Sabancı’nın dediği gibi: "Su akar, Türk bakar." Ama o, boşa akan suyun önüne tesis kurdu.
Boşa akan suya bakmayalım, 185’i arayalım. Susuz günler yaşamayalım.
Yorumlar