Yüksel Yılmaz yazdı! ‘Do Name’

Yüksel Yılmaz yazdı! ‘Do Name’

ABONE OL
21 Eylül 2022 01:36
Yüksel Yılmaz yazdı! ‘Do Name’
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Konsantrasyon, nefes hâkimiyeti, diriliği arttırma meşgalesi ve relaksasyon (relaxio), gevşeyerek dinlenmenin kanunları, Asya’nın savaş sanatlarında bileşiktir. Karate-do, Ju-do, Kyu-do, Ken-do, Aiki-do gibi bütün bu Japon sanatlarının hepsinde kullanılan belirleyici “do” kelimesi hemen dikkati çeker: “Do” Japonlar gibi Çincenin Kantonca lehçesinde de kullanılır. Do, Tao veya Dao, Taoizm’in ana kavramıdır. M.Ö. 6. ve 5. yüzyıl arasında yaşadığı tahmin edilen Lao Tse, “Dao De Jing” adlı eserde Dao’yu anlatılmıştır. Tao ona göre var olan ilk maddedir (arkhe). Tao, yol demektir. Yöntem, metot, usul, kaide anlamında da kullanılmaktadır.

Bruce Lee’nin ortaya çıkardığı Jeet Kune Do sanatında bu kelime geçer. Jeet Kune Do, İngilizce “Way of The Intercepting Fist” yani “Durduran Yumruğun Yolu” demektir. Bruce Lee’nin kitabının adı Tao of Jeet Kune Do’dur. Bu da Durduran Yumruğun Yolunun Yolu gibi düşünülebilir. Yani ana yoldan ayrılan bir patika yol gibi…

 “Do”  kelimesinin sözlük anlamı her ne kadar “yol” demek olsa da, zamanla bu kavram “içsel ve bedensel olgunluk”  anlamında bir disipline dönüşmüştür.

Uzakdoğu savaş sanatları yahut savaşçının yolu (Budo/Bushido) ile iştigal eden hem bir savaşçı, hem bir “sanatçı” dır. Çünkü hem göze, hem kalbe hitap eder. ostlarıyla sanat, düşmanlarıyla savaş yapar.

Birçok Bu-do, yukarı Orta Çağdan bu yana usta çırak yoluyla nesilden nesle iletilmiş olup, bu iletme aksiyonu “ryu” denen okullar vasıtasıyla yapılmıştır (1). Bunlar Bu-do’ ların bir bölümünü teşkil eder. Bu-do’lar sabit ahenk, mükemmellik yollarıdır. Bunlar yapılan işin sağlıklı olmasından çok insanın kendine hâkim olması içindir ve şövalye yahut samuray tarafından çok ciddi bir bağlantı (angajman) anlamına gelir. O devirde fizik kapasitelerin gelişiminden ziyade, moral değerlerin kazanılmasına önem veriliyordu. Şövalyelik kanunun bir çeşidi olan Bu-do (2) XII. yüzyıldan itibaren ay ve at yolu olarak karşımıza çıkar. Bu-do’ nun üç büyük yolu vardır:

            a. Yay ve at yolu,

            b. Çıplak eller yolu,

            c. Kılıç yolu.

Feodal klanlar zamanında yay sanatı yahut daha sonraki kılıç sanatı revaçta iken, bu savaş sanatları yavaşça karakterlerini kaybetmeye başlayıp başka bir geleneksel öğretiye katıldılar. Bu öğretide çalışma silahtan çok ölümden korkmamaya, heyecanları, korkuyu ve ihtirasları aşmaya dayanıyordu. Çay merasimi bile insanları “tanrılar tarafından çağrılan yola” sevk etmek niyetiyle düzenlenen törenlerdi. Tüm batıl ve tahmini körü körüne done’ ler, ilim nimetinin dünya çapında yayılmaması nedeniyle yeşermiştir. Oysaki gerçek, tüm batıl, taharetsiz ve cenabet öğretilerin gusül abdestidir.

Gerek Do sanatı, gerekse diğer sanatlar “gerçeğe ulaştıran araçlar”  değilse, rotasız ve serseri avutuculardır. Bu-do’ cu vazifesi gereği içsel ve bedensel olgunluğa sahip olmak zorundadır. O halde “gerçek” ten şöyle istifade edebilir:

Bedensel: Bedenimizin egzersizlerle ve dengeli beslenmeyle gıdalanmalıdır. Bu bedenimizin “gerçek”ten istifade etmesi demektir.

İçsel: Hikmeti ve gerçeği yaşayan sporcu, psikolojik sağlığını da korumuş olup tefekkür ederse “gerçek” ten istifade etmiş olacaktır. Erdemli adamın psikolojik problemi de kişilik problemi de olmaz.

Bu-do üstatları, filozofları, keşişleri Uzak Doğu öğretileriyle kendi coğrafyalarının tecrübelerini iletirler. İşi idrak edemeyenler kuru bir dersi verirler ki, nihayetinde amaçsız bir yol, faraziyeler yığını bir felsefe cümbüşü mevcuttur. İnsanın araçsız amaç için araçlanması bir gayret kadar basit, amaçsız araçla yol alması ise bir hayret kadar zor… İnsan olmanın verdiği merhamet ve cesaret, adeta işin “yin” ile “yang”ıdır ki bunlarla tin dengesi sağlandığı gibi kemal de bulur…

Yin ile yang iki zıttın tek çatı altındaki ifadesidir. Boş ile dolu… Yin (boş) “merhamet” yani ‘boşalmaya giden yol’, yang (dolu) “cesaret”  yani ‘taşmaya giden yol’ olarak da telakki edilebilir. Zira cesaretsiz merhamet kişiyi sünepe, merhametsiz cesaret ise zalim yapar. Su içinde atom ile hidrojenin barınması çok enteresan gibi görünse de, yüce sanatkâr sebebiyle çok doğal ve çok basit; bir yürekte merhamet ve cesaretin barınması çok sıradan gibi görünse de, terbiyesiz nefs sebebiyle çok enteresan ve çok zor. Bu ilginçlik derecesi, nefs sahibinin mücadelesine göre bazen gittikçe ilginçleşir, bazen gittikçe doğallaşır. O halde Bu-do üstatlığını en iyi temsil edecek olan kişiler, içinde şeytanı yaşatan insan düşmanla amansız bir mücadeleye giren kimselerdir ki; onlar mücahedeyi bizzat yaşayıp tecrübe etmeleri sebebiyle, talebelere tavsiye ve taktik verme ehliyet ve liyakatine de sahiptirler.

DİPNOTLAR: 

 1. (Yalnız sopa ile “bo” ve “jo”, dövüşmek için 316 ryu).

2. (yazılı olmayan bir kanun).

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r