DOLAR 39,9039 EURO 46,8737 STERLİN 54,7732 GRAM ALTIN 4.223,06 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.501
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo

HABERLER

Davul zurnayla kutlanan boşanma, yıllar süren bir dramı başlattı

Giriş: 02.09.2025 10:58:37 | Güncelleme: 02.09.2025 11:57
Paylaş
Davul zurnayla kutlanan boşanma, yıllar süren bir dramı başlattı

Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yaşayan Özgür Timuremre, 2017 yılından bu yana kızını görebilmek için hukuk mücadelesi veriyor. 2019 yılında davul ve zurnayla boşanmasını kutlayan eski eşi tarafından kızının manipüle edilerek kendisinden uzaklaştırıldığını öne süren Timuremre, "8 yıldır her ay iki defa 550 kilometre yol gidiyorum, son 3 yıldır ise kızımı sadece 2-3 dakika görebiliyorum" dedi.
Sapanca’nın Kırkpınar Mahallesi’nde yaşayan Timuremre, 13 Kasım 2019 tarihinde resmi olarak boşandığı eski eşi İ.A.’nın, İzmir Adliyesi önünde bando takımı eşliğinde yaptığı kutlama görüntülerinin sosyal medyada ilgi gördüğünü hatırlatarak, kızının "ebeveyn yabancılaştırma" sendromuna maruz bırakıldığını iddia etti.
Kızını görebilmek için yasal yolları sonuna kadar kullandığını söyleyen Timuremre, sosyal medyada da "vazgeçmeyenbaba" adıyla açtığı hesabında kızına olan sevgisini ve verdiği mücadeleyi paylaşıyor. Timuremre’nin çektiği videolarda ise kızının, "Ben sarılmayacağım, annem izin vermiyor. Anneme söyleme bunu kızar bana" ve "Hayır, sarılma babana diyor. Ben sarılmak istiyorum ama o istemiyor" söylemleri de dikkatlerden kaçmadı. Görüşme merkezinde kızına yalnızca 2-3 dakika süreyle, dokunmadan kavuşabildiğini belirten Timuremre, evinde ise kızına ayrılmış odada onun kullandığı elbiseleri koklayarak hasret gideriyor. Anne İ.A. ise baba Timuremre’nin iddialarına ilişkin İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklama yapmayacağını ve kızının konu olduğu hiçbir haberin yapılmasını istemediğini belirtti.

"Ben kızımı hiçbir zaman bırakmadım"
Kızını görmek için 8 yıldır her ay 2 defa 550 kilometre Sapanca’dan İzmir’e gittiğini aktaran Özgür Timuremre, "Son 3 yıldır, kızımı bir görüşme merkezinde 2-3 dakika kadar kısa bir süre görebiliyorum. Boşandığım kişi sosyal medya fenomeniydi. Sanırım kendisine katkıda bulunacağını düşünerek 2019 yılında boşanma duruşması çıkışında bando ekibi eşliğinde 5-6 kadın oynadı ve o video çok ilgi gördü. Kendisini uyardım, ‘Benim kızım büyüdüğü zaman, videoları görecek ve bu videolar ergen bir çocuk için uygun bir görüntü değil’ dedim ve bana, ‘Ben soyadıma kavuşmayı kutladım, başka bir gayem yok’ dedi. Kızım 2013 yılında doğdu ve ayrılık kararı aldığımızda 4 yaşına girmek üzereydi. Ben 2017 yılının mayıs ayında evden ayrıldım ama ben kızımı hiçbir zaman bırakmadım, her zaman görmeye gittim. Bana verilen yasal süreleri kullanmaya çalıştım hatta fazlasını talep ettim. Ben kızımın karşı taraftan manipüle edildiğini düşünüyorum. Burada bilimsel bir taktik olan ‘Ebeveyn yabancılaştırma’ sendromu kullanılıyor. Bunu ben çok araştırdım. Velayeti elinde bulunduran ebeveyn tarafından karşı tarafa uygulanan 17 stratejinin 13 tanesinin, bana ve kızımı uygulandığını fark ettim. Şu anda benim kızım birçok şeyi kendi kararıymış gibi söylüyor ama ben böyle olmadığını düşünüyorum. Ben bu konuda da hukuki mücadelemi devam ettireceğim" dedi.

"Manipülasyonlarla kızım benden uzaklaştırılmaya çalışılıyor"
Manipülasyonlarla kızının kendisinden uzaklaştırılmaya çalışıldığını öne süren Timuremre, "2017 yılında ilk defa Ödemiş’te kızımı görmeye gittim. Kendi aile ortamlarında zor şartlar altında kızımı gördüm. Kızıma bir soru sordum ve kızım bana annenin söyleyebileceği bir şey söyledi. Bende o soruyu tekrar sorarak kayda aldım. Yaklaşık 7 yıl boyunca bu görüntüyü ben kendi başıma izledim ve kimseye de izlettirmedim. Son dönemde artık bu yapılan manipülasyonların farkına varılsın diye insanlarla paylaşmaya başladım. 4-5-6 yaşlarından itibaren ufak ufak, ‘Babana gidersen üzülürüm, çok uzun süre kalırsan ben özlerim seni, dün çok uzun kaldın, bugün ben sana biraz kırıldım’ gibi manipülasyonlarla kızım benden uzaklaştırılmaya çalışılıyor. 8 ya da 9 yaşlarındaydı manipülasyonlar o kadar çok artmaya başladı ki, gelmeme rağmen kızımı görmeden geri dönüyordum. Adli Destek Hizmetleri üzerinden, yasal hakkımı kullanarak kızımı görmeye başladım. Sebebini bilmediğimiz bir şekilde kızım orada benimle görüşmek istemediğimizi söylüyor. Oradaki uzmanlarda konuyu tam analiz edemedikleri için çocuğun teslim edilemediğine dair bir tutanak imzalanıyor ve sonrasında biz oradan ayrılıyoruz. Aslında 2-3 dakika için 550 kilometre yol kat ediyorum. Bende bunu hak etmiyorum, benim çocuğumda bunu hak etmiyor" diye konuştu.

"Evlenmek ne kadar doğalsa boşanmakta o kadar doğaldır"
Açtığı sosyal medya hesabı sayesinde, kendisi birçok insanın olduğunu fark ettiğini belirten Özgür Timuremre, "Evlenmek ne kadar doğalsa boşanmakta o kadar doğaldır. Burada sadece tek bir nokta, annelik-babalık görev ve sorumlulukları her zaman devam eder. Dolayısıyla hiçbir ebeveyn, çocuğa diğer ebeveyni kötülememelidir. Çünkü çocuklar hem annesini hem de babasını eşit oranda hak ederler. Hukuki ve psikolojik olarak devam eden mücadelemi aynı zaman da başka bir platforma da taşımak istedim çünkü karşı taraf sosyal medya fenomeni. Tek taraflı yargılamalar, bilmeden eleştiriler, bana ve babalığıma karşı linçler oluyor. Bazı insanlar bilmeden ve tek taraflı yargıladıkları için sonrasında helallik istediler. ’Sonuna kadar helal olsun’. Bunları fark edince sosyal medya platformu üzerinde hesap açtım ve kızımla yaşadığım güzel anları orada anlatmaya ve yayınlamaya başladım. Aynı zamanda ebeveyn yabancılaştırma sendromu üzerinde de bazı bilgiler vermeye başladım ki, toplumda da bu hususta bilinçlenme oluşsun. Keza çok güzel tepkiler aldım, bu mücadelemi bilmemiş olan insanlar, ’Sen burada mıydın? Biz uzun zamandır seni çocuğuyla ilgilenmeyen, terk etmiş bir baba sanıyorduk, hatta bazılarımız senin öldüğünü sandık’ diyen insanlar oldu. Her hafta boşanma sürecinde kızımla yaşadığım anları sosyal medyaya yüklüyorum ve oradan güzel tepkiler alıyorum. Aynı zamanda benim gibi çok insan olduğunu gördüm. Kadın ya da erkek çocuğunu görme hususunda mücadele veren ama karşı tarafın manipülasyonları ya da engellemeleriyle çocuklarını göremeyen insan varmış. Bu konuda bilinçli olan insanlar birbirlerine bilgi aktarıyorlar, birbirlerini olumlu yönde yönlendiriyorlar. Aslında bir nevi faydalı da oldu bu durum" şeklinde konuştu.

"Hayatımda ilk defa sanık olarak mahkemede yargılandım"
Sahte rapor alınarak yargılandığını, bu yargılamadan beraat ederek karşı tarafa dava açtığını ve bu davayı kazandığını aktaran Timuremre, "Şiddete eğilimli olduğuma dair sahte bir rapor alınarak 2017 yılında beni mahkemeye verdiler. Hayatımda tanık olarak bile mahkemeye çıkmamıştım, ilk defa sanık olarak mahkemede yargılandım. Yaklaşık 3 yıl sürdü ve belge ile bilgilerle aklandım. Benim böyle bir suçu işlemediğime kanaat edildi ve hakim beraatıma karar verdi. Bende karşı tarafı kamuyu ve mahkemeleri yalan delillerle aldatmaktan mahkemeye verdim, kendisi buradan bir ceza aldı. Benim niyetim ceza alması veya hapis yatması değil. Hem kızıma hem de bütün insanlara basın yoluyla bunlar anlatılıyor. Belki de benim kızım beni böyle biliyordu yıllar boyunca. Belki de bu sebepten dolayı benden uzaklaşmış olabilir. Yavaş yavaş büyümeye başladığını fark ediyorum kızımın, belirli bir seviyeye ulaştığında belki bazı şeyleri fark etmesini sağlamaya çalışıyorum. Kızım, bir gün birlikte geçirdiğimiz güzel anları izler umuduyla da ekiliyorum videoları. Bazı gerçekleri kendi aklıyla fark eder diye de bu paylaşımları yapıyorum. Canım kızım, boncuk kızım ben seni çok seviyorum, senden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. Ben ve ailem senin buraya geleceğin günü hasret ve sabırla bekleyeceğiz. Seni çok seviyorum" ifadelerini kullandı.

"Kötülenen ebeveyn sevgi ve temas göstermek istediğinde çocuk bunu şiddetle reddedebilir"
"Ebeveyn yabancılaştırma sendromu" hakkında görüşünü belirten Psikolog Bünyamin Mert Bürtek ise "Boşanma sonrasında yaygın görülen sendromlardan bir tanesi de ebeveyne yabancılaşma sendromudur. Son zamanlarda boşanmalar sık olduğu için bu sendromu da çok sık görüyoruz. Boşanma sonrasında anne ve babanın, diğerini kötülemesiyle ortaya çıkan bir durumdur ve tabi ki çocuğu yoğun bir stres altına alabilir. Sendromun yaygın görülen durumlarına baktığımızda, çocuk kötülenen ebeveyn doğru ve güzel bir şey söylese bile dinlemeyebilir, buna karşı gelebilir. Kötülenen ebeveyn sevgi ve temas göstermek istediğinde çocuk bunu şiddetle reddedebilir, öfke gösterebilir. Çocuk, alakasız durumlarda bile ebeveyni suçlayabilir. Çocuk, suçlanan ebeveyne ne kadar düşmansa, suçlayan ebeveyne de bir o kadar bağımlılık gösterir ve bu da ayrı bir sorundur. Çünkü çocuk artık iki ebeveynden birini sildiğinde diğerine daha bağımlı hale gelecektir bu da okulda bile sorun oluşturabilir. Boşanma; çocuk için zaten zor bir süreç ve çocukları en fazla kaygılandıran durum belirsizlik. Boşanma sonrasında ne yaşanacak, başına ne gelecek bunlar çocuk için yoğun bir belirsizlik demek bu kadar kaygılı bir dönemde annesi, babayı veya babası anneyi karalarsa çocuk çok daha fazla stres yaşayabilir. Bir anne veya bir baba ne kadar kötü olursa olsun bunu yaşı ilerledikçe çocuğun bizzat kendisinin deneyimlemesi gerekir. Çocuklar basit düşünürler anne veya baba diğerinin hakkında düşmanca sözler söylediğinde çocuk artık iki değil bir destekçisinin olduğunu düşünür ve kendisini yaşıtlarından daha şanssız görmeye başlar. Bu sendromu yaşamamak için çözüm basit, boşanma sürecinde çocuğa güven verilmeli, süreçle ilgili şeffaf bilgiler sunulmalı, tutulabilecek sözler verilmelidir. Anne baba hakkında, baba da anne hakkında olumsuz konuşmamalıdır. Velayeti alan taraf, karşı tarafın kötü bir alışkanlığı yoksa çocukla sık sık görüşmelerine izin vermelidir" dedi.

Yorumlar

×

Haber Arama